Orucu bozan etkenler nelerdir?

RADARHABER / ERZURUM
Orucu bozan ve bozmayan şeyler nelerdir? İşte oruçla ilgili en çok sorulan sorular ve cevapları...Orucun Arap dilindeki karşılığı “savm” kelimesi olup, bu kelime “bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi” manalarına gelmektedir. Terim olarak ise, “tan yerinin ağarmasından güneşin batma vaktine kadar, bir gaye uğruna bilinçli bir şekilde yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durup nefsi dizginlemek” demektir. Pek çok hüküm gibi oruç da, İslâm'ın ilk yıllarında değil de Medine döneminde farz kılınmıştır. Orucun farz kılınması tarih olarak hicretin ikinci yılının Şaban ayına rastlamıştır. 
 
ÖNCE İFTAR MI EDELİM, NAMAZ MI KILALIM?
Bazen şöyle sorular gelebiliyor: "Oruç tutulan akşamlarda öncelikle iftar yemeğini mi yemeli? Yoksa akşam namazını mı kılmalı?" Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi birşey ile oruç açılır, sonra namaz kılınabilir.  Yemeği acele olarak yiyip, sonra namaz kılmak da uygundur. Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir. Namazı ilk vaktinde kılmak en güzelidir. Bu bakımdan orucu açtıktan, iftar ettikten sonra namazı kılmak iyi olur. Bununla beraber yemek hazırken namaz kılmanın mekruh olduğu şeklinde bir görüş de vardır. Bundan maksat namaz kılarken aklın yemekte olması dolayısıyla namazı hakkıyla eda edememek neticesini vereceğidir. Yemek yemek namazın vaktini fazlasıyla ertelemeyecekse bu yolu izlemek mümkündür. Ancak yukarıda belirttiğimiz gibi orucu Efendimiz'in tavsiyeleri doğrultusunda ezanla birlikte açtıktan sonra da namazı çok geciktirmemek için onu edâ etmek, daha sonra da iftarımızı yapmak en uygun görüş olmaktadır. Böylece oruç Efendimiz'in tavsiyesi doğrultusunda erken açılmış, namaz da erken kılınmış olur. 
 
ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER NELER?
 
* Unutarak yemek içmek ve cinsî münasebette bulunmak. Unutarak yapılan bu işler orucu bozmaz. Ancak oruçlu olduğunu hatırladığı anda, bu işleri yapmayı bırakması gerekir. 
 
* Birinin unutarak yiyip içtiği görülürse, eğer yiyip içen adam, güçsüz, zayıf ve ihtiyar birisi ise hatırlatmamak daha iyidir. Zira bu, Allah'ın, o kimseye, güçsüzlüğüne merhameten orucunu unutturmak suretiyle ikram ettiği bir rızıktır. Unutarak yiyip içen kimse güçlü, kuvvetli biri ise hemen hatırlatılmalıdır.
 
* Uyurken ihtilâm olmak. 
 
* Hanımını öpmek, elle tutmak, okşamak.. Bu durumda meni gelmedikçe oruç bozulmaz. 
 
* Kadına el sürmeden sadece bakmak veya şehevî konuları düşünmek sebebiyle tahrik olup meninin gelmesi. 
 
* Geceden cünüp olan kimsenin, yıkanmayı sahurdan sonraya, oruçlu vaktine bırakması. 
 
* Ağza gelen balgamı yutmak. 
 
* Kafasından burnun içine gelen akıntıyı çekip yutmak. 
 
* Denize, yahut başka bir suya dalınca, kulağa su kaçması. 
 
* İstek dışı olarak boğaza sigara dumanı gibi keyif verici bir duman girmesi. 
 
* Boğazına toz veya sinek kaçmak. Gözyaşı veya yüz teri ağza girecek olsa, eğer bir-iki damla kadarsa orucu bozmaz. Ancak tuzluluğu bütün ağız içinde hissedilecek kadar çok olup oruç hatırda iken yutulursa orucu bozar.
 
* Sahurdan dişleri arasında kalmış nohut tanesinden küçük bir şeyi yutmak.. Nohut tanesinden büyük olursa orucu bozar. 
 
* Hariçten susam veya buğday tanesi kadar bir şeyi ağzına alıp yavaş yavaş ve tadı boğazına varmayacak şekilde çiğneyip yok etmek. 
 
* Kendiliğinden gelen kusuntu, yine kendiliğinden geriye gitse, ağız dolusu bile olsa orucu bozmaz. Kusma isteğiyle ağza getirilen az miktardaki kusmuk ise kendiliğinden içeri gitse orucu bozmaz. Fakat miktarı ağız dolusu ise orucu bozar. 
 
* Kan aldırmak.
 
* Göze sürme çekmek. 
 
* Derideki gözeneklerden içeri giren şeyler orucu bozmaz. Buna binaen, vücuda sürülen yağ veya yıkanılıp soğukluğu içeri nüfuz eden su, orucu bozmaz. Çünkü bunlar yoluyla içeri girerler. 
 
* Baş veya karındaki bir yaraya konulan ilâç, vücuttan içeri girmedikçe oruç bozulmaz. 
 
AŞI VE İĞNELER ORUCU BOZAR MI?
 
İnsan vücudunda gıdalanmaya esas olan kanal ve yollar iki kısımdır:
 
a. Burun, kulak, ön ve arka yollar gibi tabiî ve aslî kanallar. Bunların herhangi bir yerinden vücudun iç kısmına geçecek olan maddeler ittifakla orucu bozarlar. İç kısma ulaşmayanlar ise, orucu bozmazlar. 
 
b. İkinci kısım yollar ise, sonradan meydana gelen ârızî kanal ve yollardır. Vücuddaki bir kesik, yara, v.s. gibi. Bu yollardan içeri geçiş kesinlik kazandığı takdirde orucun bozulacağında yine ittifak vardır. Ancak iç kısma geçiş şüpheli durumlarda ise İmam Ebu Yusuf ve Muhammed'e (İmameyn) göre oruç bozulmaz, İmam-ı A'zam Hazretlerine göre ise oruç bozulur. Görüldüğü gibi İmam-ı A'zam ile iki talebesi arasındaki ihtilâf esasta değil, keyfiyet üzerindedir. Yani içe nüfuz katiyet kazandığı zaman, onlara göre de oruç bozulmuş olmaktadır. Bu genel kaideler ışığında iğne ve aşıları incelediğimizde şu durum ortaya çıkmaktadır: Çiçek aşısı gibi deri üzerinden yapılan aşı ve ilâçlamalar orucu bozmaz. Çünkü deri vücudun dış kısmını teşkil eder. Bunun dışında kalan iğne ve aşılar, genel olarak damardan, kaba etten ve deri altından yapılmaktadır. Her üç halde de ilâç verilmeksizin vücudun derinliğine batırılan iğnenin bir tarafı dışta kaldığı için, yalnız batırmakla oruç bozulmaz. Ancak içeri ilâç, su gibi maddeler enjekte edilirse oruç bozulur. Çünkü bu maddeler vücud içinde kararlaşıp yerleşir. Damardan verilen ilâçlar ise, doğrudan doğruya kana intikal eder. Oradan organlara dağılır. Kaba et ve deri altındaki ilâçlar da yine içeriye nüfuz etmiş sayılır. Bu itibarla vücuda ilâç zerketmek için yapılan aşı ve iğneler, orucu bozarlar. Ancak kefaret icap etmez. Yalnızca kaza kâfi gelir. Önemli hastalığı olanlar, zaten oruçlarını bozabilirler. Bunlara oruçlu halde yapılan iğne ile oruçları bozulur. Sağlık durumları düzeldiğinde oruçlarını kazâ ederler. Bu gibi kimselerin mümkünse iğneyi geciktirerek iftardan sonra yaptırmaları daha iyidir.
 
* Vücuda dışardan kan almak, ilâç almak gibidir. Orucu bozar. Fakat kan vermek orucu bozmaz. 
 
* Abdestte ağza su verip geri boşalttıktan sonra, arta kalan yaşlığın tükürük ile beraber yutulması orucu bozmaz. 
 
* Dişlerin arasından çıkan kan, az olup tükürük içinde kaybolmakta ise bu kanın yutulması oruca zarar vermez. Ancak kan tükürüğe galebe çalacak çoğunlukta ise bunu yutmakla oruç bozulur. 
 
ORUCU BOZAN VE KAZÂYI GEREKTİREN DURUMLAR
 
* Yenilip içilmesi normal, alışılmış olmayan ve insan tabiatının meyletmediği şeylerin yenilip içilmesi orucu bozar ve sadece kazayı gerektirir. Taş, toprak, çiğ pirinç, çiğ hamur, un gibi insanların normalde yemediği şeyleri yemek orucu bozar ve
sadece kazayı gerektirir. 
 
* Henüz içi olmamış yeşil cevizi yemek. Veya bademi, fındığı ve kuru fıstığı kabuğuyla birlikte çiğnemeden yutmak. 
 
* Arka yola fitil koymak, ilâç akıtmak. 
 
* Burna ilâç çekmek.
 
* Kulağın içine yağ damlatmak. 
 
* Boğaza huni ile bir şey akıtmak. 
 
* Karında veya başta bulunan herhangi bir yaraya sürülen ilâcın vücuttan içeri nüfuz etmesi.
 
* Boğaza kaçan yağmur, kar veya doluyu istemeyerek yutmak. 
 
* Abdest alırken boğazına veya burna su çekerken genzine hata ile suyun kaçması. 
 
* İsteyerek boğazına veya burnuna duman çekmek. Sigara, anber gibi lezzet ve keyif verici bir duman olursa kefaret de gerekir. 
 
* Ramazan günü zor kullanmak suretiyle yapılan cinsel ilişkiden dolayı, bu işe zorlanan kimseye sadece kaza gerekir, kefaret gerekmez. Zor kullanmak, can almak, bir organı kesmek veya bunlardan birine sebebiyet verecek şekilde dövmekle yapılan zorlamadır. Üzüntü ve acı verecek derecede olan dövmek veya sadece hapsetmek suretiyle yapılan bir zorlamadan dolayı Ramazan orucunu bozmak kaza ile birlikte kefareti de gerektirir. 
 
* Dişleri arasında kalan nohut tanesi kadar olan bir şeyi yemek. 
 
* Kendi isteğiyle dışarı kusmak. Bu kusma ağız dolusundan az da olsa orucu bozar. 
 
* Ağız dolusu kendiliğinden gelen veya isteyerek getirilen kusmuğu mideye çevirmek. 
 
* Sahur vakti geçtiği halde, geçmedi zannıyla sahur yemek. 
 
* Güneş battı, iftar oldu zannıyla oruç bozmak. 
 
* Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak. İsterse kasden olsun.. 
 
* Hanımını öpmek, okşamak, sarılma, v.s. sebebiyle erkekten ve kadından meninin gelmesi. Şehvetle sadece mezinin gelmesi ile oruç bozulmaz. 
 
* Ramazan orucunu tutmaya niyet etmeden gündüz yiyip içmek de sadece kazâyı gerektirir. Kefaret icab etmez. Çünkü kefaret oruç tutmamanın değil, tutulan orucu bozmanın cezasıdır. Fakat böyle bir şey günahtır. Tevbe etmek gerekir. 
 
* El ile meni getirmek (istimna' - mastürbasyon). 
 
* Kan yutmak. Çoğunluğunu tükürük teşkil eden ağızdaki az kanı
yutmak orucu bozmaz. 
 
Resulullah aleyhissalatu vesselam, iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: "Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü. (Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum.)" Ebu Davud, Savm 22 


Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/18/orucu-bozan-etkenler-nelerdir_12526.html