Türkiye'nin en büyük böcek müzesi Erzurum'da

 

Sinan AYDIN'ın haberi...


 
RADARHABER / ERZURUM

Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü, dünyada yaşanan açlık nedeniyle yeni bir beslenme modeli üzerinde duruyor. Bu modele göre; insanlar et yerine daha çok böcek yemeli. Örneğin bir parça biftek içinde bulunan protein miktarı, tek bir çekirgede bulunabiliyor. Yine aynı uzmanlara göre; dünyada yenilebilir yaklaşık 1400 böcek türü bulunuyor. Avrupa´da böcek restoranları bulunurken, Çin´de ise hemen hemen her yerde rahatlıkla bu tür görüntülere rastlanabiliyor. Böceklerin Türkiye sofralarında yerini alması biraz zor görünse de; Erzurum Atatürk Üniversitesi, bilime katkı sunmak amacıyla Türkiye´nin en büyük böcek müzesini bünyesinde barındırıyor.

 

 

YARIM ASIRLIK MÜZE BİLİME IŞIK TUTUYOR...50 BİN TÜR BÖCEK VAR

 

Erzurum Atatürk Üniversitesi´ne bağlı Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü tarafından 1966 yılında kurulan Entomoloji(Hayvanlar aleminin en kalabalık sınıfı) Müzesi, aradan geçen yıllarda Türkiye´nin en büyük, dünyanın ise sayılı böcek müzeleri arasında yerini aldı. Dünya genelinde 1 milyondan fazla böcek türü yer alırken, bunun 50 bini Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü´nde sergileniyor. Müzeye, son 5 yılda Türkiye´nin çeşitli bölgelerinden 200 yeni böcek türü konuldu. Böceklere ise bulunduğu yörelerin isimleri verildi.  Palandöken, Erzincan, Artvin ve Sarıkamış gibi isimlerin verildiği böcekler, dünya literatürüne kazandırıldı. Örneğin, 1992 yılında Erzurum Palandöken Dağları mevkisinde bulunan bir böceğe, ´Leptochilus palandokenicus´ ismi verilerek dünya literatüründe yerini alması sağlanmış. Bu tür, dünyada sadece Erzurum´da var.  Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere diğer bölgelerde tespit edilen böcek türleri, böcek müzesine konulup dünya literatürüne yeni türler olarak kaydedildi. "Entomological Museum of Erzurum Turkey" adıyla uluslararası böcek müzeleri arasına giren müzede, yurt içi ve yurt dışından da gelen bilim insanları araştırmalar ve proje çalışması yapıyor. Yarım asır önce kurulan müzede, söz konusu bölümde görev yapan akademisyenlerin çabasıyla toplanan böcek türleri de muhafaza ediliyor.

 

‘BÖCEKLERİN TESİPİTİ EKOLOJİK VE SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN ÖNEMLİ´

 

Böcekler, yakalanıp müzeye getirildikten sonra inceleme yapılıp türleri ve özellikleri belirleniyor. Bayıltılan böcekler, kurutulup müzeye kaldırılıyor. Bitki Bölümü öğrencileri, müzedeki böcekler üzerinde eğitim alarak yeni böcek türlerini araştırmada eğitim alıyor. Yetkililer, böceklerin zararlı ve yararlılarının tespitinin ekolojik ve sağlıklı yaşam için önemli olduğunu vurguladı. Türkiye´nin böcek türü bakımından zengin olduğunu ancak biyolojik zenginliklerinden yeterince faydalanamadığını söyleyen yetkililer, böcek türleri üzerinde yapılacak bilimsel çalışmaların tarım ilaçlarının yapılması ve zararlı böceklerin saldırısına maruz kalan insanların tedavisi açısından önemli olduğunu belirterek, zararlı böceklerin tespit edilmesi ve yararlı böceklerden de faydalanılması için bilimsel çalışmalara ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Türkiye´de 80 ila 100 bin civarında böcek türü olduğunu ifade eden yetkililer, "Hayvanlar aleminin yaklaşık yüzde 65´ini böcekler oluşturuyor. Çok zengin böcek türü olan ülkemizi Avrupa ile mukayese ettiğimizde, Avrupa´dan daha fazla böcek türüne sahibiz. Ülkemiz bu anlamda bir kıta özelliği gösteriyor ama maalesef bu konuyu çok fazla değerlendirememişiz. Avrupa´da her ilde Doğa ve Tabiat Tarihi Müzesi var ama bizim ülkemizde büyük illerimiz dahil bu tür bir müze yok" diye konuştular.

 

SAĞLIĞA, BİLİME VE SANAYİYE KATKI SAĞLIYORLAR...

 

Dünyanın başka ülkelerinde bulunmayan birçok endemik canlı türünün Türkiye´de bulunduğunu söyleyen yetkililer, ‘‘Özellikle Doğu Anadolu, biyo çeşitlilik yönünden Türkiye´nin en zengin bölgesi. Ender rastlanan böcek türleri, Doğu Anadolu bölgesinde oldukça fazla. Ülkemizde bulunan faydalı canlı türlerinden daha fazla yararlanmak ve zararlı olanlara karşı mücadele programları geliştirilmelidir´´ dedi. Doğada var olan böceklerin hem insan sağlığına hem de bilime olan katkısına değinen uzmanlar, bal arıları, ipek böceği, gal arıları ve boya üretiminde kullanılan bazı kabuklu bitlerin ülke ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı olduğunu, gal arılarının dericilikte, ilaç sanayinde, boyacılıkta ve çivit yapımında kullanıldığını, kabuklu bitler böceklerinin ise boya sanayinde kullanıldığını söylediler.

 

‘‘TURİST OLARAK GELİP BÖCEK KAÇAKÇILIĞI YAPIYORLAR´´

 

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü yetkililer, ´´ Türkiye´nin en büyük böcek müzesi Erzurum´da. Türkiye´deki üniversitelerde Biyolojik Bilimler Araştırma Merkezleri´nin biran önce kurulması gerekiyor. Böcekler üzerinde yapılan çalışmalar, birçok alanda önem taşıyor. Ayrıca Türkiye´de son yıllarda böcek ve bitki kaçakçılığı ortaya çıktı. Özellikle Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgesinde toplanılan böcekler, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılıyor. Bu konuda denetimsizlik var. Türkiye´de bitki hırsızlığı çok rahat yapılıyor. Çalınan bitkilerimiz ve böceklerimizi kendilerininmiş gibi gösterip, bizi kendilerine muhtaç ediyorlar. Ülkemize turist olarak gelip böcek kaçakçılığı yapıyorlar´´ uyarısında bulundu.(GÜNEBAKIŞ)   



Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/26/turkiyeda_16543.html