Yardım Meleği Dadaş Kızı Aysun

Sinan AYDIN'ın -ÖZEL- haberi...

 

RADARHABER / ERZURUM

 

610 adet büyük tablo, 420 adette küçük tablo yaparak satıp 450 bin TL gelir elde eden sanatçı Aysun Gemalmaz, İstanbul´dan gelip Erzurumlu fakir çocukların "Yardım Meleği" oldu.

 

46 okulu baştan aşağı yeniledi, 24 okulun eksiklerini giderip bilgisayara kavuşturdu, çocuklara eğitim ve giyecek malzemesi aldı. Maddi durumu iyi olmayan yetişkinleri baştan aşağı giydirdi.

 

13 köye 13 adet gelinlik alıp muhtarlıklara teslim etti, evlenecek kızların bu gelinlikleri dönüşümlü olarak giyip telli duvaklı gelin olmasına vesile oldu.

 

 

Çiviler ve tellerle örgü tekniklerini kullanarak yaptığı tabloları satan Erzurjmlu Filografi sanatçısı Aysun Gemalmaz, 3,5 yılda 70 köy okulunun kaderini değiştirdi.

 

LASTİK AYAKKABLI ÇOCUKLARDAN ÇOK ETKİLENDİ…

 

İstanbul´da yaşayan Erzurumlu Filografi sanatçısı Aysun Gemalmaz, yapıp sattığı tablolardan elde ettiği gelirle, Erzurum´da 3,5 yılda 70 köy okulunun kaderini değiştirdi. 4 çocuk annesi Aysun Gemalmaz, 23 Nisan 2013 günü, haberlerde izlediği lastik ayakkabılı öğrencilerin görüntüsünden çok etkilendi. O dönem umreye gitmeye hazırlanan Gemalmaz, oraya harcayacağı parayla Erzurum´daki köy okullarına yardım etme kararı aldı. Yetkililerle temasa geçip Ilıca ilçesinin Çiğdemli köyü ilkokulunun yardıma ihtiyacı olduğunu öğrenince, öğrencilere kırtasiye ile giyecek yardımı götürdü ayrıca okulun bakım ve onarımını yaptırdı. Sanatçı Gemalmaz, bu ziyaret sırasında yaşadıklarından çok etkilendi. Bir defaya mahsus yapmayı düşündüğü yardım, öğrencilerin yüzündeki sevinci gördükten sonra dev bir kampanyaya dönüştü. Gemalmaz, çocukların gülüşlerinden yola çıkarak, "Her köye bir tebessüm" kampanyası başlattı. Maddi durumu iyi olan Gemalmaz, kendi deyimiyle ‘Bu saatten sonra bana para ne lazım olacak´ diyerek yaptığı tablolardan kazandığı parayı, köylere ve köy okullarına harcamaya karar verdi.

 

 

 

610 BÜYÜK, 420 KÜÇÜK TABLO SATTI, 450 BİN TL GELİRİ KÖY OKULLARINA HARCADI…

 

Filografi sanatçısı 52 yaşındaki Aysun Gemalmaz, ´Her köye bir tebessüm´ sloganıyla, yardım seferberliğinin ilkini Erzurum´un Aziziye İlçesine bağlı Çiğdemli Köyünde başlattı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı´nda Aziziye İlçesine bağlı Çiğdemli köyü ilkokulu ile lojmanların boyanmasını sağladı. Okulun eksiklerini gideren Gemalmaz, eğitim- öğretim gören 59 öğrenciye içinde Türk bayrağı, spor ayakkabı, çorap, çamaşır, oyuncak ve çikolatadan oluşan hediye paketi verdi. Sanatçı Gemalmaz tablo yaptıkça bu kampanya sürdü. Aysun Gemalmaz´ın ellerinde yoğrulan ve değeri 300 ile 15.000 TL arasında değişen birbirinden eşsiz Filografi eserleri, açılan sergilerde satılıp elde edilen geliri Erzurum´daki köy okullarına harcandı. Kampanyanın üzerinden 3,5 yıl geçti. Bu sürede 6100 büyük, 420 adette küçük tablo satan Aysun Gemalmaz, şu ana kadar 70 köy okulunu baştan aşağı yeniledi.

 

 

NELER YAPILDI?

 

Aysun gemalmaz, ihtiyaçlı okulları tespit etti, İstanbul´da yollara düşüp kendi aracı ile Erzurum´a gelerek köyleri dolaştı. Yardım malzemeleri için kimi zaman araç kiraladı, kimi zaman hayırsever firmalardan otobüs ya da kamyonla nakliye yardımı aldı. Tablolardan elde edilen 450 bin TL gelirle 3,5 yıl içinde 70 köy okulunda okuyan öğrenciler ile köylülerin kaderi değişti. Okullarda boya-badana yapıldı, ihtiyaç olan okullarda sınıfların sıraları yenilendi. Pencereler, merdivenler yapıldı, öğretmen lojmanları bakım ve onarımdan geçirildi. Sınıflara yazı tahtası alındı, ana sınıfı olmayan okullarda sınıflar oluşturuldu. 70 köy okulunun ana sınıflarına oyuncaklar, minderler alındı, oyun bahçesi ve top havuzları yapıldı. Köy okullarına kütüphaneler kuruldu, toplanan kitaplar kargo ile köylere gönderilip kütüphanelere konuldu. 70 köy içinde bulunan 24 köy okuluna ise bilgisayar alındı.

 

 

13 KÖYE GELİNLİK ALDI

 

Gittiği köylerde köylülerin ihtiyaçlarını da tespit edip giyecek ve gıda yardımı yapan Sanatçı Aysun Gemalmaz, maddi durumu iyi olmayan evlenme çağındaki kızlar içinse çeyiz ve gelinlik yardımı yaptı. 13 köy tespit edip 13 köye birer adet gelinlik alarak muhtarlıklara teslim etti. Gelinlik kiralama gücü olmayan evlenme çağındaki kızlar, düğünleri olduğunda muhtarlıktan gelinliği alıp düğünlerinde giyip düğün sonrası muhtara teslim ediyorlar. Gelinlikler, dönüşümlü olarak kullanılıyor. Köylülerin yardım meleği olarak gördüğü Aysun Gemalmaz, farklı köylerden durumu iyi olmayan 8 kıza ise, nişan elbisesi alarak hediye etti. Gemalmaz´a yardımları nedeniyle Milli Eğitim yetkilileri tarafından birkaç kez ´ teşekkür plaketi´ verildi. Unutulmaya yüz tutan filografi sanatıyla 11 yıldır uğraşan Gemalmaz, "Eserlerimi yapıp satabildiğim sürece bu yardımlarımı devam ettirmek istiyorum" dedi. 

 

 

‘‘HAYALLERİNE YARDIMCI OLMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK´´

 

Hedefinin eskiyen tüm köy okullarına yardım götürmek olduğunu belirten Aysun Gemalmaz, doğup büyüdüğü Erzurum´dan 1979 yılında ayrıldığını ancak memleketi ile bağını hiçbir zaman koparmadığını söyledi. Gemalmaz, “Geleceğimizin teminatı olarak gördüğüm çocuklarımızın gülen yüzleri olmaya devam edeceğim. Amacım oyuncaksız, ayakkabısız, deftersiz, kalemsiz ve montu olmayan çocuk olmasın. Tebessümleri eksik olmasın. Onlar ‘okumak istiyoruz´ dediler. Onlar hayaller kurdu. Biz hayallerine yardımcı olmak için yola çıktık” dedi. Aysun Gemalmaz, 9 yıldır filografiyle uğraşıyor. Gemalmaz, “Filografi sanatı şuan ülkemizde tanınan bir sanat dalı değil. Çünkü aşırı sabır gerektiren bir sanat dalı olduğu için herkes filografiye dayanamıyor. Çünkü bir tablo üzerinde 5-6 bin tane çivi bulunuyor. Çivi kullanarak oluşturulan bu sanat dalında sabır en büyük etkendir. 11 senedir bu sanatı icra ediyorum” dedi.

 

FİLOGRAFİ, TELLE ÇİVİNİN AŞKI DEMEK...

 

Filografi, ahşap bir zemin üzerine çakılmış çiviler arasından teller geçirilerek belli örgü teknikleri kullanılarak çeşitli desenler meydan getirme sanatı. Türkiye´de pek tanınmayan bu sanat, zorluğu, sabır gerektirmesi nedeniyle az uygulandığı için dünyada da unutulmak üzere. Seçilen renklerin hem birbirine uyumlu olması hem de motifi ortaya çıkaracak şekilde olması gerekiyor. Bütün iş sanatçının yaratıcı yeteneğine ve ustalığına kalıyor. Filografi sanatçısı, önce kafasında bazı motifler tasarlıyor. Daha sonra bu motifleri oluşturmak için tahta panolar üzerine bildiğimiz çivilerini belli bir düzene göre çakıyor. Bu çiviler boyanıp verniklendikten sonra, çivilerin arasından çeşitli renklerde iplikler sıkıca geçirilerek önceden tasarlanmış motifler ortaya çıkarılıyor. Ancak bu iplik geçirme de bir ustalık gerektiriyor. Gerek tahta panonun ve gerekse kullanılacak ipliklerin rengi önceden sanatçı tarafından tasarlanıyor. Seçilen renklerin hem birbirine uyumlu olması hem de motifi ortaya çıkaracak şekilde olması gerekiyor. Yani ne renkler birbiri arasında boğulacak ne de çok fazla zıt renkler kullanılarak insan gözü rahatsız edilecek. Burada bütün iş sanatçının yaratıcı yeteneğine ve ustalığına kalıyor.  



Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/21/yardim-melegi-dadas-kizi-aysun_17298.html