Erzurum'da ''halk takvimi'' araştırması!

Sinan AYDIN'ın haberi...

 

RADARHABER / ERZURUM 

Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Lütfi Sezen, Erzurum yöresel halk takvimi ile ilgili araştırma yaptı. Erzurum Folkloru 3. Baskı | 185 adlı araştırmada, Erzurum Yöresel Halk Takviminin Uzun Süreli Törelere dayandığı gerçeği ortaya çıkarılıyor. Araştırmada Erzurum ve çevresinde bazı ayların farklı isimleri olduğu, yörede camışkıran adı ile bilinen soğuk havanın Nisan ayında Erzurum’da görüldüğü anlatılıyor. Araştırmada şöyle deniliyor. Hangi doğal ve kültürel ortamda olursa olsun hemen her yerleşim biriminin kendine özgü bir takvimi vardır. “Halk takvimi, herhangi bir yöre insanın temelde kültürel bir miras olarak edindiği, uzun süreli törelere dayanır. Halk Güneş Sisteminden Hareketle Seneyi İki Mevsime Ayırmıştır, 'Ruz-ı Hızır ve Ruz-ı Kasım' “Ruz-ı Hızır, denilen birinci mevsim 6 Mayıs’tan başlayıp 7 Kasım’a kadar devam eder. 15 Eylül’den başlayan 7 haftalık döneme Erzurum çevresinde “7 haftalar” denir. Ruz-ı Hızır dönemi toplam 186 gündür. “Ruz-ı Kasım” denilen ikinci mevsim ise 8 Kasım’dan başlayıp 5 Mayıs’a kadar devam eder. Bu, “Rüz-ı Hızır”dan bir hafta daha kısadır. 179 gün olarak hesap edilir.

 

SOĞUKLAR RUZ-I KASIM’IN KIRKINDA BAŞLAR

 

Ruz-ı Kasım’ın kırkına gelince soğuk dönem başlar ve bazı hayvanlar kış uykusuna yatarlar. Bu döneme, Arapça kırk manasında “erbain” denir. Yörede, Miladi 1-15 Kasım koç katımı, 1-26 Kasım pastırma yazı olarak adlandırılır. Sonra elli mânâsına gelen “hamsin“ dönemi başlar. Elli günlük bu dönem de oldukça soğuktur. Bu dönem yörede çile ayları olarak isimlendirilir. Rumî mart ayının “9’unda leylek gelir, 8’e kalmaz” bunun için söylenmiştir. Bu miladî takvime göre 22 mart tarihine rastlanmaktadır. Uzun bir kış geçiren yöre halkı, Rumî şubat başlarından itibaren baharı beklemeğe başlar. Söz konusu ayın özel adı “cücük”tür. Şubat ayının içinde cemreler düşer. Cemre “ateş parçası” demektir. İlk olarak 7 Şubat (20 Şubat)ta havaya düşünce havalar ısınmaya başlar, 14 Şubat (27 şubat)ta suya, 21 şubat (5 veya 6 mart) tarihinde de toprağa düşer. Bu günlerde güneşli havalarda, topraktan buhar çıktığı görülür.

 

BERD-EL-ACÜZ, KOCAKARI SOĞUKLARI

 

Rumî şubat ayının son dört günü ile mart ayının ilk üç gününü içine alan haftaya 26 Şubat-4 Mart (11-17 mart) “Berd-el-acüz” denir. Bazı yörelerde bu, “berdelecüz” veya “berdelegüz” olarak da isimlendirilmektedir. Arapçada “berd” soğuk, “acûz” ise kocakarı demektir. Bundan dolayı, bu tarihlerde görülen soğuklara ülkemizde ‘’kocakarı soğukları” denmiştir.

 

ERZURUM VE ÇEVRESİNDE BAZI AYLARIN FARKLI İSİMLERİ

 

Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan toplumların takvimleri, mevsimlerin ve her mevsim içindeki bölümlerin yıl içindeki hava şartlarına bağlı düzeni içinde olur. Bu çevrelerde halk takvimi, güneş takviminden pek farklı değildir. Ancak ayların adlarında ve bölümlerinde, türlü etkenlerden gelme çeşitlemeler görülür. Erzurum ve çevresinde bazı ayların farklı isimleri şöyledir:

 

Ocak : Zemheri

Şubat : Cücük, Gücük

Mart : Tohum, Döl Dökümü

Nisan : Abrel, Çift Ayı

Mayıs : Ayların Gelini

Haziran : Kiraz, Gündönümü

Temmuz : Orak

Ağustos : Harman

Kasım : Koç

Aralık : Karakış

Diğer ayların isimlerinde bir değişiklik yoktur. ‘Yörede, Rumî Mart ayının onuncu’ ezel bahar (Miladi 23 Mart), on yedinci günün ise “haftahamal” (Miladi 30 Mart) denilmektedir. Haftahamalda ilk baharın ilk yağmurları beklenir.

Kırk İkindiler...

Yağmur yağması için eski bir süpürgenin ortasından geçirilen çubuk parçasının uçlarından tutan iki çocuk:

Teknede hamur

Tarlada çamur

Ver Allahım ver

Bir sulu yağmur

Tekerlemesini söyleyerek kapı kapı dolaşıp yumurta toplarlar. Haftahamal’ın diğer bir özelliği de o yıl fazla yağış olmasını isteyen hanımların evlerin damlarını çizmeleridir.”

Yörede, nisan ayı sonu ile mayıs ayı süresince ikindi vakti yağan yağmurlara “kırk ikindiler yağmurları” denir.

Camışkıran

Erzurum’da önemli soğuklardan biri de Nisan ayında görülür. Yörede “Camışkıran” adıyla bilinen bu soğuk Rumî 5, Miladî 18 nisan tarihine rastlamaktadır. Bu soğuklar için yöre halkı; “kork abrelin beşinden camışı ayırır eşinden” atasözünü dilinden düşürmez.

Kışın bittiğini ve yazın başladığını haber veren en önemli ay mayıs ayıdır.

Mayıs ayının 5. ve 6. günlerine rastlayan Ruz-ı Hızır’ın “bahar bayramı” olarak kutlanması, bu aya özel bir önem kazandırmaktadır.      



Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/30/erzurum-arastirmasi_18673.html