Erzurum Atasözleri güldürürken düşündürüyor!

Sinan AYDIN'ın haberi...
 

RADARHABER / ERZURUM 
Erzurum yöresine dair yaptığı araştırmalar ve çıkardığı kitaplarla şehrin yaşayan hafızası olarak gösterilen Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Lütfü Sezen'in  yöreden derlediği bazı atasözleri ve deyişler, hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Dr.Lütfi Sezen'in araştırması sonucunda Erzurum Folkloru 3. Baskı | 519 kitabında yer alan yazıya göre, Erzurum halk edebiyatı, Erzurum atasözleri, deyişler, Erzurum yöresel sözler ve ifadeler, güldürürken düşündürüyor. Kitapta, " Atasözleri, bir fikri, bir öğüdü mecaz yolu ile kısa ve kesin olarak anlatan, eskiden beri söylenegelmiş veciz sözlerdir. Doğunun en köklü kültür ve tarih şehri Erzurum ve çevresi, atasözleri bakımından zengin bir potansiyele sahiptir." deniliyor.  
 
 
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Fakültesi Öğretim Üyesi Lütfü Sezen'in  yöreden derlediği bazı atasözleri şu şekilde...
 
 
A
* Aç ile çıplak kudurgan olur.
* Aç it fırın yıkar.
* Aç koyarsan hırsız olur, çok söylersen yüzsüz.
* Aç tavuk rüyasında darı görürmüş.
* Ağacı kurt öldürür, insanı dert.
* Ağanın malı gider hizmetkerin (hizmetkârın) canı.
* Ağır taşı kimse yerinden kaldıramaz.
* Akıllı düşünene kadar deli oğlunu evermiş.
* Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir.
* Alışmış kudurmuştan beterdir (fenadır).
* Allah dağına bakar karını verir.
* Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı.
* Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz.
* Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
* Araz (Aras) akar, göz bakar.
* Arsız neden arlanır, çul da giyse sallanır.
* Asıl azmaz.
* Aslını yitiren haramzade (piç)dir.
* Aş taşınca kepçeye paha biçilmez.
* At binenin, kılıç kuşananındır.
* Ateşle barut bir arada bulunmaz.
* Ateş olmayan yerde duman tütmez.
* Atın ölümü arpadan olsun.
* Atım at olana kadar sahibi mat olur.
* At ile eşek kapışınca arada sahibi ezilir.
* Ava giden avlanır.
* Avcı avında yolcu yolunda gerek.
* Avrat vardır arpa unundan aş yapar, avrat vardır dolu anbarı boş yapar.
* Avradı bed olanın sakalı tez ağarır.
* Ayda yılda bir namaz, onu da şeytanlar koymaz.
* Az tamah (temah) çok ziyan getirir.

B
* Bal tutan parmağını yalar.
* Balık baştan kokar.
* Başa gelen çekilir.
* Başı bezeklinin aşı tezekli olur.
* Bekârın parasını it yer, yakasını bit.
* Ben umarım bacımdan, bacım ölür acından.
* Benim için şap da bir şekerde.
* Besle kargayı oysun gözünü.
* Bir tutam ot deveyi hendekten atlatır.
* Bir eli yağda bir eli balda.
* Bir ye bin şükret.
* Bizim gelin bizden kaçar, başını örter kıçını açar.
* Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek.
* Borcun yoksa kefil ol, vaktin çoksa şahit ol.
* Boş çuval dik durmaz.
* Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.
* Bugünün işini yarına bırakma.
* Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.
* Buğday yanında acı ot da sulanır.
* Buz üstüne bina yapılmaz.

C - Ç
* Cahilin sofusu, şeytanın maskarasıdır.
* Can boğazdan geçer.
* Can çıkmadan huy çıkmaz.
* Cömertsin der, maldan ederler; yiğitsin der candan.
* Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.
* Çarşıda mum yok korun (körün) talaşına (telaşına).
* Çayırı düz al, karıyı kız.
* Çıra, dibine ışık vermez.
* Çocuk beşikte koca döşekte sevilir.
* Çok segirden (koşan) tez yorulur.
* Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin.
* Çöreğinde çiği olan gocunur.
* Çürük tahta mıh (çivi) tutmaz.

D
* Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz.
* Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
* Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar.
* Davacısı kadı olanın, yardımcısı Allah olsun.
* Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
* Deli deliden, imam ölüden hoşlanır.
* Deli deliyi görünce değneğini saklar.
* Deli dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun.
* Deliye hergün bayram.
* Deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş.
* Demiri nem çürütür, insanı gam.
* Derdi çeken bilir, ağuyu içen.
* Dert insanı mert eder.
* Deveye diken lazım boynunu uzatsın.
* Dilin kemiği yok.
* Dinsizin hakkından imansız gelir.
* Doğmadan don biçilmez.
* Dünya malı dünyada kalır.
* Düşmez kalkmaz bir Allah’tır.

E
* Ecel geldi cihana, baş ağrısı mahana (bahane).
* Eceli gelen keçi çobanın değneğine sıçrar.
* Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste.
* El elin ölüsüne gülerek ağlar.
* Elin ağzı torba değil ki çekip büzesin.
* Elle gelen düğün bayram.
* El mi yaman, bey mi?
* Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.
* El kazanı ile aş kaynamaz.
* El yarası onulur, dil yarası onulmaz.
* Ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez.
* Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır.
* Eşek çamura batanda(batınca) yol gösteren çok olur.
* Et tırnaktan ayrılmaz.
* Ev alma komşu al.
* Ev danası öküz olmaz.
* Evdeki hesap çarşıya uymaz.
* Evli evinde, köylü köyünde gerek.
* Ey (iyi) at yemini, kötü at kamçısını artırır.

F - G
* Fazla mal, göz çıkarmaz.
* Felek kimine kürk giydirir, kimine yelek.
* Fukaranın ahi, tahttan indirir şahı.
* Garga (karga) heyri(hayrı) için camışı bitlemez (bitlerini yemez).
* Garip itin kuyruğu kıçında olur.
* Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
* Gelen gideni aratır.
* Gelin ata binmiş, “ya kısmet’ demiş.
* Geven ne ki gölgesi ne ola.
* Görmemişin bir oğlu olmuş, çekmiş çükünü(pipisini) koparmış.
* Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur.
* Gurdun(kurdun) adı çıkmış, tilki var ki baş yarar.
* Gün doğar, âlem görür.
* Gün doğmadan neler olur.
* Güneş balçıkla sıvanmaz.
* Gün var yılı besler, yıl var ayı besler.
* Güvenme varlığa, düşersin darlığa.
* Güzelin başından çile eksik olmaz.
* Güzün gelişi yazdan bellidir.

H
* Hacıdan hocadan, kork karanlık geceden.
* Hamama giden terler.
* Harman yel ile düğün el ile olur.
* Harmanın dibi kıl, üstü dağdır.
* Hasmın kadı ise yardımcın Allah olsun.
* Hatasız kul olmaz.
* Hazıra dağlar dayanmaz.
* Hazır para çabuk biter.
* Her horoz kendi çöplüğünde öter.
* Her kuşun eti yenmez.
* Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
* Her yiğidin gönlünde bir arslan yatar.
* Hırsız evden olunca, öküz bacadan çıkar.
* Hırsıza beyler borçludur.
* Hizmetkârdan ağa olan gehveyi (kahveyi) yıkar sesinen.
* Beslemeden hanım olan kurnayı yıkar taşınan.
* Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
* Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.
* Huylu huyunu teneşirde terk eder.

I - İ
* Isırgan ile taharet alınmaz.
* Ismarlama hac olmaz.
* İğneyi evvela kendine batır, sonra çuvaldızı başkasına.
* İki canbaz bir ipte oynamaz.
* İki it bir kapta yal yemez.
* İki su bir ekmek yerine geçer.
* İmam evinde aş, ölü gözünde yaş bulunmaz.
* İnsanı arkadaşı azdırır.
* İnsanın aklı acıyan yemdedir.
* İnsana dayanma ölür, ağaca dayanma kurur.
* İnek öldü hâb kesildi, dana öldü hep kesildi.
* İnsanın yere bakanından, suyun durgun akanından kork.
* İnsanoğlu kanatsız kuştur.
* İsli kazanın yanında durma, sana da is bulaşır.
* İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yü.
* İşten artmaz dişten artar.
* İt ekmekten kaçmaz.
* İt, itin ayağına basmaz.
* İt kılından etek olmaz.
* İt kursağı yağ götürmez.
* İt sahibini tanır.
* İt ürür, kervan yürür.
* İt yaza çıkar, ama yediği ayazı bilir.
* İyi dost kara günde belli olur.
* İyi olacak hastanın dohtur ayağına gelir.

K
* Kabahat de gizli ibadet de.
* Kabahak, samur kürk olsa, kimse üzerine almaz.
* Kabul olunmayacak duaya amin denilmez.
* Kadı ekmeğini karınca yemez.
* Kadı kızında bile kusur bulunur.
* Kalp kalbe karşıdır.
* Kalpten kalbe yol vardır.
* Kara haber tez duyulur.
* Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yere kucaklamış.
* Karnın doyurulmayacağı yerde açlığını belli etme.
* Kârını bilmeyen kasap, elinde kalır masat.
* Kartalı öldüren kanadından yapılan oktur.
* Kaş ile göz, gerisi söz.
* Kaynayan kazan kapak tutmaz.
* Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.
* Kazma kuyunu, kazarlar kuyunu.
* Keçi keçi iken yattığı yeri eşer de yatar.
* Kediye ciğer emanet edilmez.
* Kedi yetişemediği ciğere pis (murdar) der.
* Kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür, badem gözlü olur.
* Kelin ilacı olsa, kendi başına sürer.
* Kem söz sahibinindir.
* Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını.
* Kendi düşen ağlamaz.
* Keskin sirke küpüne zarar verir.
* Kırkından sonra azanı teneşir paklar (temizler).
* Kısa günün kârı az olur.
* Kızını dövmeyen dizini döver.
* Kız bibiye (halaya) oğlan dayıya çeker.
* Kime can desem ona çor gelir (geliyor).
* Kimi nalına vurir (vuruyor), kimi mıhına (çivisine).
* Kimse kimsenin çukurunu doldurmaz.
* Komşu komşuya bakar, canını ateşe yakar.
* Komşunun tavuğu komşuya kaz, karısı kız görünür.
* Kor (kör) atın kör alıcısı bulunur.
* Korun İstediği iki göz, biri eğri biri düz.
* Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.
* Köpeksiz sürüye kurt girer.
* Körle yatan şaşı kalkar.
* Kul kusursuz olmaz.
* Kundakta kızı olanın sandıkta bezi olur.
* Kurt, dumanlı havayı sever.

L - M
* Lafla karın doymaz.
* Lafla peynir gemisi yürümez.
* Lafın azı uzu, çobana verme kızı ya koyun otlatır, ya kuzu.
* Leyleğin ömrü lak lak ile geçer.
* Lokma karın doyurmaz, möhebbet (muhabbet) artırır.
* Mal canın yongasıdır.
* Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.
* Marttan sonra ekilen darıdan, gün dönmeden çıkan arıdan, erinden (kocasından) sonra kalkan karıdan hayır gelmez.
* Mayasız yoğurt tutmaz.
* Merhametten maraz doğar
* Mezar taşıyla öğünülmez.
* Misafir gelmeden nasibi gelir.
* Misafir misafiri istemez, ev sahibi hiçbirini.
* Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
* Mühür kimde ise Süleyman odur.

N
* Ne dilersen eşine, o gelir başına.
* Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına.
* Ne düğün görmüş oynamış, ne ölü görmüş ağlamış.
* Ne katarsan aşına o çıkar kaşığına.
* Ne mezarlıkta uyu, ne korkulu düş gör.
* Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.
* Ne sert ol asıl, ne yavaş ol basıl.
* Ne Şam’ın şekeri ne arabın pis yüzi.
* Ne yardan geçir (geçiyor), ne serden.
* Nikâhta keramet vardır.
* Nisan yağmursuz, mayıs gülsüz olmaz.

O - Ö
* Oğlan dayıya kız bibiye (halaya) çeker.
* Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün.
* Okka her yerde dört yüz dirhemdir.
* Olacakla öleceğe çare yoktur.
* Olur olmaz söze kulak asma.
* Onca kusur kadı kızında bile olur.
* On beşinde kız ya erde gerek, ya yerde.
* Oturduğu yer ahır sekisi, Söylediği İstanbul türküsü.
* Öfkeyle kalkan, ziyanla oturur.
* Öğüd (nasihatı) ver alana, kursağında kalana.
* Ölme eşeğim ölme, yaz gelsin yonca biçek.
* Ölmüş eşek arırki (arıyor ki) nalım mıhım söke.
* Ölüler de zanneder ki diriler hergün helva yiyir(yer).
* Ölüm hak miras helâl.
* Ölüsü olan bir gün ağlar, delisi olan her gün.
* Ölüyünnen (ölü ile) çok oynama ossurgan olur.

P - R
* Papaz her gün pilav yemez.
* Para parayı çeker.
* Parayı veren düdüğü çalar.
* Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
* Peynir ekmek hazır yemek.
* Peyniri saklayan deri, karıyı saklayan eridir.
* Pilav yiyen kaşığını belinde taşır.
* Pisiğe (kediye) ciğer emanet edilmez.
* Pişiğin eli çengele yetişmemiş, püf ne kötü gohir(kokuyor) demiş
* Pişmiş helvayı herkes yer.
* Rahvan at kendini yorar.
* Rençber kırk yılda tüccar kırk günde zengin olur.
* Riyakâr dosttan, doğru sözlü düşman iyidir.
* Rüzgâr eken, fırtına biçer.

S - Ş
* Sabah ola hayrola.
* Sabreden derviş muradına ermiş.
* Sabırlı kul selâmettir.
* Sağır işitmez benzetir.
* Sakınılan göze çöp düşer.
* Sakla samanı gelir samanı.
* Sana söz getiren, senden söz götürür.
* Sıçandan doğan dağarcık keser.
* Sinek murdar değil, mideyi bulandırır.
* Sirkeyi sarmısağı sayan, paçayı yiyemez.
* Sofrada elini, mecliste dilini kısa tut.
* Sorma kişinin aslını, izzetinden bellidir.
* Söz gümüşse sükût altındır.
* Su gider kum kalır.
* Su küçüğün sofra büyüğündür.
* Suyun durgun akanından, insanın yere bakanından kork.
* Su uyur, düşman uyumaz.
* Suya düşen yılana sarılır.
* Sürüden ayrı lanı kurt kapar.
* Şah idi şahbaz oldu.
* Şeherde (şehirde) eşşeği bile makamıyınnan (makamı ile) angırtırlar (bağırtırlar).
* Şeytanla kabak ekenin, kabak başında patlar.

T - U - Ü
* Tarlayı düz, karıyı kız al.
* Taşıma suyunan (su ile) değirmen dönmez.
* Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
* Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
* Tazısız ava çıkan, tavşansız eve gelir.
* Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
* Tembele iş buyur ki, sana akıl öğretsin.
* Tembele “kapın ört” demişler, “yel eser örter” demiş.
* Tereciye tere satılmaz.
* Tilkinin dönüp geleceği yer, kürkçü dükkânıdır.
* Toku ağırlamak güçtür.
* Tut kelin perçeminden bakalım neyini alacaksın.
* Ucuz etin tiridi (yahnisi) olmaz.
* Ummadığın taş baş yarar.
* Ununu elemiş eleğini asmış.
* Uzun saçlının ahı, tahtan indirir şahı.
* Üşenenin oğlu uşağı olmaz.
* Üzümünü ye de bağını sorma.

V - Y - Z
* Vakitsiz öten horozun başını keserler.
* Varsa pulun herkes kulun, yoksa pulun dardır yolun.
* Vermemiş Mabut (Allah) neylesin Mahmut.
* Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.
* Yalancının evi yanmış kimse inanmamış.
* Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
* Yalan ile iman bir yerde bulunmaz.
* Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
* Yarım doktor can götürür, yarım imam din.
* Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
* Yatan ölmez, yeten ölür.
* Yatsılık ey (iyi) töredir o da olmaya göredir.
* Yazın gölge hoş, kışın çuval boş.
* Yaz gününün yağışı, karı kocanın döğüşü gelip geçer.
* Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
* Yedi dereyi bir tepe keser.
* Yemeyenin malını yerler.
* Yerin kulağı vardır.
* Yetim hırsızlığa çıkmış, ay akşamdan doğmuş.
* Yiğidin malı meydandadır.
* Yiyen bilmez, doğrayan bilir.
* Yol yürümekle, borç ödenmekle tükenir.
* Yolcu yolunda gerek.
* Yuvayı yapan dişi kuştur.
* Yük altındaki eşek zırlamaz
* Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
* Zahmetsiz yemek olmaz.
* Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
* Zararın neresinden dönersen kârdır.
* Zengin arabasını dağdan aşırır.
* Züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
* Zenginin malı züğürdün çenesini yorar.
* Zora dağlar dayanmaz.
* Zorla güzellik olmaz.
* Zorunan (zor ile) it ava gitmez.
* Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak daha eydir (iyidir). Züğürdün gönlü yufka olur.

 



Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/30/erzurum-atasozleri-guldururken-dusunduruyor_19430.html