RADARHABER / ANKARA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşma yaptı.

 Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Reyhanlı'da maalesef 51 kardeşimizi kaybettik. 41 kişinin kimlik tespiti yapıldı. Yaralılardan 17'sinin durumu ağır.

Çok büyük miktarda patlayıcı kullanıldığı için önemli ölçüde hasar oldu. Yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum, yakınlarını kaybeden kardeşlerime Rabbimden sabır temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımıza başsağlığı mesajını bir kez daha iletiyorum.

"SURİYE'YLE İRTİBATLI, TÜRKİYE'DEN BİR ÖRGÜT"

Bir yandan acil müdahaleler yapılırken bir yandan da istihbarat birimleri araştırmalarını sürdürdü. Saldırının arkasındaki güçler ve kullanılan taşeronlar itibariyle şu anda çok büyük oranda aydınlatılmış durumda. Bu menfur hadiseyi gerçekleştirenlerin Suriye rejimi ile irtibatlı Türkiye içinde bir örgüt olduğu, saldırıda yer alanların da Türkiye vatandaşı olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda şu an itibariyle 13 kişi gözaltına alındı ve sorgulamalar devam ediyor.

"ALTINDA KALMAZ, MİSLİYLE ÖDETİRİZ"

Acımız gerçekten büyük. Bu saldırıyı hem Reyhanlı hem Türkiye suhuletle aşacak, yaralar en kısa zamanda sarılacak, saldırının izleri en kısa süre içinde tamir edilecek. Biz bu saldırıların altında kalmayız, er yada geç bu saldırının faillerine bedelini misliyle ödetiriz. Soğuk kanlı davranacak, bizi çekmek istedikleri tuzaklara düşmeyeceğiz.

"İHMAL İDDİASI ARAŞTIRACAK"

Başbakanlık Teftiş Kurulu olarak burada ihmaller var mı, varsa nedir, kimler tarafındandır? Tüm bunları da yine araştırmak için ayrıca çalışmalarını sürdürecek. Terör örgütü, saldırı sonrasında toplum korkar, kaosu düşerse amacına ulaşır.

"KARA DUMANLAR TÜTERKEN SUÇLAMAK FIRSATÇILIKTIR"

Hele durun bir hadiseyi anlayalım, gözyaşlarını dinlendirelim, cenazelerimizi defnedelim. Reyhanlı sokaklarından kara dumanlar yükselirken, tam da saldırganların istediği gibi hemen suçlamalar yapmak, hemen tahrik oluşturmak, en hafif tabiriyle fırsatçılıktır, gerçekten son derece çirkindir.

"BİZİM ZALİM REJİMLE MESELEMİZ VAR"

Bizim Suriye halkıyla zerre kadar meselemiz yoktur. Bizim alçak, gaddar, zalim ve diktatör rejimle meselemiz var. Suriye olayları başladığında Şam'la ilişkimizi kesmedik. Biz zalimlerin değil, mazlumların yanında yer alan bir ülkeyiz. Suriye'de kanlı olaylar devam ederken olayların sona ermesi, halkına zulmeden rejimin çekilmesi için girişimlerimizi sürdürdük. Suriye politikamızın iki ekseni vardır. Bölgede huzur ve barış istiyoruz. Bölgedeki en küçük ateş gelir Türkiye'yi bulur. Çok zor coğrafyada kapıları kapatmak, duvarlar örmek kayıtsız kalmak çözüm değildir. Bugün Türkiye'nin pasaportunun, bayrağımızın bir saygınlığı varsa aktif dış politikamızın esiridir.

"SUSACAKSAK AK PARTİ'YE NE GEREK VAR?"

İkinci eksenimiz ise insanidir. Biz Türkiye'nin ve dünyanın çocukları için sorumluluk yüklenmiş bir iktidarız. Çocuklar katledirken susabilirsek AK Parti'ye ne gerek var? Bunu CHP yapabilir, MHP yapabilir, BDP yapabilir ama AK Parti bunu asla yapamaz. Kapımızı çalan misafirlere kapımızı kapatacaksak burada ne işimiz var. Bizim dış politikamızda kalp var, akıl var, vicdan var. Mazlumun yanında olacağız, sonuna kadar da hakkı savunacağız. Banyas'ı gördünüz, o yavruların nasıl katledildiğini gördünüz. Suriye'de her gün onlarca kadın katlediliyor, tecavüze uğruyor. Suriyeli mülteciler gitsin diyenler acaba komşularının yüzüne nasıl bakıyor. Biz ırkçı bir millet değiliz, bencil bir millet değiliz. Bizi büyük millet yapan, zor zamanlarda mazlumun yanında durmamamızdır.

O BEBEKLERİ GÖRMEYECEKSEK SİYASETİ BIRAKIRIZ"

Annesinin karnında gibi büzülmüş yatan, iki bacağı kopmuş, minicik bedeninin yarısı yanmış yatan o bebekleri görmezden geleceğimize siyaseti bırakır çeker gideriz. Bizim anlayışımız budur. Biz Türkiye'nin bebekleri, dünyanın bebekleri için siyaset yapıyoruz. Onlardan yüz çevireceksek, siyaset yapmanın bir anlamı yok.

"ABD DÖNÜŞÜ HATAY'A GİDECEĞİM"

ABD dönüşü ilk işim, Hatay'a gitmek, Reyhanlı başta olmak üzere ilçelere dolaşmak olacak. Düşmana inat kenetleneceğiz.

"IMF'YE BORÇ BİTTİ"

Acımız ne kadar ağır olsa da milletçe buruk bir sevinci de yaşıyoruz. IMF'ye olan 412 milyon dolar olan borcu ödemek için Merkez Bankası'na talimat verildi. Türkiye uzun bir aradan sonra IMF'ye olan borcunu ödedi, sıfırladı. Milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Şu anda IMF'ye borçlu olan bir ülke değiliz, IMF'ye borç vermek için görüşmeler yapan bir ülkeyiz.