RADARHABER / ERZURUM

Başbakan Erdoğan, Afrika dönüşü İstanbul Atatürk Havalimanı'nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ziyaretinin ardından yurda döndü. İstanbul Atatürk Havalimanı'na inen Erdoğan'ı büyük bir kalabalık karşıladı. Gece yarısı miting havasında geçen karşılama esnasında Erdoğan kendisini bekleyen vatandaşlara konuşma yaptı.

İşte Erdoğan'ın o konuşması...

"Sevgili kardeşlerim, ekran başındaki vatandaşlarım, hepinizi selamlıyorum....

Bu muhteşem coşkuyu bizlere yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum.

Bu gece sadece sizleri değil, Türkiye'nin her köyünde her şehrinde nefes alıp veren can kardeşlerimi selamlıyorum.

Seccadesinin üzerinde diz çökmüş, Rabbinin huzurunda dua eden analarımı ninelerimi bacılarımı selamlıyorum.

Alın terini ekmeğine katık etmiş çiftçi köylü işçi emekçi kardeşlerimi selamlıyorum.

Türkiye kadar büyük vakur ağır başlı genç kardeşlerimi selamlıyorum.

Şu anda İstanbul'da, İstanbul'un kardeşi Saraybosna'yı Bakü'yü, Beyrut'u, Ramallah'ı, Mekke ve Medine'yi selamlıyorum.

"SİZE UZAKLARDAN SELAMLAR GETİRDİM"

İstanbul'u tekrar tekrar selamlıyorum. Her semtiyle her mahallesiyle İstanbul'u yürekten selamlıyorum.

Bugün sizlere uzaktan selamlar getirdim. Uzak diyarlardaki kardeşlerimden selamlar getirdim. Sizlere Fas'taki, Cezayir'deki, Tunus'taki kardeşlerimin selamlarını getirdim. Allah kardeşliğimizi daim etsin inşallah. Rabbim birliğimizi dayanışmamızı muhabbetimizi daim etsin inşallah.

Oradaki kardeşlerimiz hep şunu söylediler. Bunların hepsi geçer dediler. Çünkü biz size inanıyoruz dediler.

Sevgili kardeşlerim, sevgili yunus diyor ki; "Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için, gönüller yapmaya geldim. "

"GÖNÜLLER KIRMANIN DEĞİL, GÖNÜLLER YAPMANIN TARAFINDA OLDUK"

Biz hiçbir zaman gönüller kırmanın tarafında değil, gönüller yapmanın tarafında olduk. Ama dik durduk, dikleşmedik.

Bizim kavgayla işimiz olmaz, bizim çatışmayla işimiz olmaz. Bizim vandallıkla vurup kırmayla yakıp yıkmakla kırıp dökmekle işimiz olmaz.

Kardeşlerim, biz yapmayı biliriz, bugüne kadar da yaparak, üreterek, inşa ederek, Türkiye'yi büyüterek bugünlere geldik.

Altını çiziyorum, faiz lobisine rağmen buralara geldik.

"FAİZ LOBİSİ BİZİ TEHDİT EDECEĞİNİ SANIYOR!"

Ve bu faiz lobisi şu anda, borsada spekülasyonlara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini zannediyor. Şunu  bir defa çok iyi bilmeleri lazım. Bu milletin alın terini biz onlara yedirtmeyeceğiz. Bir bankanın genel müdürü çıkıp da, bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa, karşılarında bizi bulacaklardır. Bizim karşımıza geldiklerinde, "sizin zamanınızda beş kat daha zengin olduk" diyenler şimdi bizimle uğraşıyorlar. Artık dünya Türkiye'yi konuşuyor. Böyle bir dönemde nereden çıktı bu işler. Değerli kardeşlerim biz bu günlere "ya Sabur" diyerek, "sabreden zafere ulaşır" diyerek geldik.

"76 MİLYONUN HİÇBİR FERDİNİ AYIRT ETMEDİK"

Herkes, şunu bilsin; Biz Türkiye'yi kardeşlik üzerine inşa ederek, kardeşliği yücelterek bugünlere geldik. 76 milyonun hiçbir ferdini ayırt etmedik. Kardeşlerim, birileri diyor ki, Başbakan yüzde 50'nin başbakanı olduğunu söylüyor. Elinize dizinize dursun. Türkiye'nin batısından doğusuna kadar ayırt etmeden hizmet götürdük.Bugüne kadar hizmet görmeyen, bir Hakkari'de on yıl önce havaalanı açılacak dense kim inanırdı. Geldik, 26 ilde havaalanı vardı, şimdi 50'ye ulaştı. Sandıkta başaramadığımızı sandık dışı yollarla başaracağız dediler. Sevgili kardeşlerim, kimsenin etnik köken, inancı, mezhebi, ideolojisi, düşüncesi bizim nezdimizde ötelenmiş değildir. Çünkü biz bu milletin, bakın dikkat edin yüzde 50'nin demiyorum. 76 milyonun efendisi değil, hizmetkarıyız. Biz birlikte Türkiye'yiz. Biz biriz berabriz kardeşiz.

"HADİSLERİ TÜM TARAFSIZLIĞIMIZLA DEĞERLENDİRİRİZ, ONA GÖRE ADIM ATARIZ"

Türkiye'de yaşanan hadiseleri tüm tarafsızlığımızla değerlendiririz ondan sonra da adımımızı atarız. Şunu bilmeleri lazım, biz Asım'ın nesliyiz. Asım'ın nesli birilerinin işine gelmeyebilir. Sevgili kardeşlerim, biz nasıl milli iradeye saygılıysak, herkesten çok haklı olarak bize de saygılı olmalarını istiyoruz. Ve biz yola çıkarken birşey söyledik: "Hedef ileri demokrasi" dedik. Ve bunu başaracağız.

"KİMSE BU EMANETİNE SANDIK DIŞI KAST EDEMEZ"

Kardeşlerim, emaneti veren millettir. Emaneti alacak olan da sadece millettir. Millet dışında hiç kimse gelip de bu emanete el uzatamaz. Sandık dışında hiç kimse bu emanete kast edemez. 10 buçuk yıl geçti. 10 buçuk yıl boyunca bu emaneti kutsal bildik. Canımız gibi koruduk, canımız gibi korumaya da devam edeceğiz. Hiç kimsenin ama hiçkimsenin bu ülkede hukuksuzluk yapmasına, demokrasiye kast etmesine, vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere kamu mallarına insanımıza zarar vermesine göz yumamayız.

GEZİ PARKI

Gezi parkında sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığı söylenen gösteriler arkasında üç kayıp bıraktı. İki gencimiz hayatını kaybetti. Bir başkomiserimiz şehit oldu. Şimdi ben buradan birşey söylüyorum. Kardeşlerim, bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse, benim polisimin şehadeti de en az onlar kadar önemlidir. Bu polis kimin polisi, neyin görevini yapıyor. Bu ülkede can güvenliğimizi sağlamak için görev yapıyor. Yeri geliyor, teröristin, anarşistin, yeri geliyor vandalizmin karşısına dikiliyor. Birilerinin işine tabi ki bu gelmeyecek.

"BURASI YOL GEÇEN HANI DEĞİL"

Ne diyorlar, "polisi çekin". Burası yol geçen hanı değil. Burası Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Kamu araçlarına, kamu kurumlarına, sivil vatandaşlarımıza varıncaya kadar herkese saldırana karşı polisimiz görevini yapmıştır.

"AŞIRI GÜÇ KULLANAN POLİS HAKKINDA GEREKEN YAPILACAK"

Yeri gelmiş, aşırı güçkullanılmış olabilir. Bunlara karşı gereken yapılmaktadır. İçişleri Bakanlığımız takipçisidir. Bakın, başkomiserimizin daha doğmamış bebeği anne karnında yetim bırakıldı. Şehirler dükkanlar yağmalandı. Esnafa zarar verildi.

"TÜRK BAYRAĞINI YAKACAK KADAR AZGINLAŞTILAR"

Bunlar Türk Bayrağı yakacak kadar azgınlaştılar. Utanmadan sıkılmadan Türk Bayrağını eline alıp gezenler bunlara ne yazık ki oyuncak oldu.Sokaklarda kağıt toplayarak hayatını idame etmeye çalışan gencimize de kast ettiler.

SANATÇILARA, GAZETECİLERE, SİYASİLERE MESAJ

Kardeşlerim, gazeteciyim diyerek, sanatçıyım, siyasetçiyim diyerek son derece sorumsuz bir şekilde, nefretin ayrımcılığın hukuksuzluğun kışkırtmanın alasını yaptılar.Demokratik gösteri hüviyetini kaybederek artık vandallığa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır.

SAĞDUYU ÇAĞRISI

Benim masum vatandaşlarım, bu kirli oyunlar, bu siyaset mühendisliğinden demokrasiye yönelik bu hukuksuz gösterilerden kendilerini ayırmalıdır. Ne yapacaksak demokrasiyle hukukla yapacağız.Sevgili kardeşlerim, siz on gün boyunca, vakardan ağırbaşlılıktan aklıselimden taviz vermediniz. Şimdi buradan evlerimize dağılacağız. Vakardan, ağırbaşlılıktan aklı selim ve sağduyudan asla taviz vermeyeceğiz.Sizin elinizde Tencere tava yok değil mi? İşte bu çok önemli. Siz sokaklarda tencere tavayla dolaşanlardan değil, bu gençlik elinde bilgisayarıyla dolaşanlardan bir gençlik olacak.Büyük Türkiye'nin büyük gençleri olarak büyük Türkiye ülküsü için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.Siz mazlumların umudusunuz. Siz Balkanlar'ın Ortadoğu'nun Afrika'nın örnek gençlerisiniz.Siz büyük düşeneceksiniz, büyük adımlar atacaksınız. Oyuna gelmeyecek, aldatmayacak, aldanmayacaksınız.Gençler, her birinize teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında Türkiye'nin bütün gençliğini kucaklıyorum. Anadolu'daki, Trakya'daki tüm kardeşlerimi gönülden selamlıyorum.Sevgili İstanbullular, emin olunuz, Türkiye'nin yükselişini Allah'tan başka hiçbir güç engelleyemez.Şehit başkomiserimiz, hayatını kaybeden iki gencimizi rahmetle yad ediyor, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.Unutmayın, "Mehmedim sevinin başlar yüksekte, ölsek de sevinin eve dönsek de, sanmayın bu tekerlek kalır tümsekte. Yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir".