Nurullah Pala

Erzurum’un özel gülleri Mersin’de açtı

06.06.2014 Nurullah Pala

Erzurum’da spor dallarında alınan kupalar, madalyalar hep göğsümüzü kabartmıştır. Okçulukta Doğan Hancı ile 2012 Londra Paralimpik Oyuncuları’nda gelen bronz madalya ile müthiş bir sevinç yaşamıştım. Çünkü Doğan Hancı, sağlam rakipleri ile başa baş mücadele ettiği ve hatta onlardan daha başarılı ok attığında şahitlik etmiştim. Ama Doğan Hancı engelli bir sporcu olduğu için elde ettiği bu büyük ulusalararası derecesinden sonra ‘İşte şimdi Doğan Hancı’nın hayatı kurtuldu’ demiştim. Gerçekten de öğle oldu. Çocukları ve ailesi için önemli bir maddi kazanç sağlarken, Büyükşehir Belediyesi de kendisini ev sahibi yapmıştı. Yıllarca bodrum katında ailesi ile birlikte hayatını idame ettirmeye çalışan Hancı’nın Büyükşehir Belediyesi sayesinde sıcak bir yuvası da olmuştu.

Doğan Hancı’nın elde ettiği başarıların ardından engelli vatandaşlarımız sporda bir bir başarılı sonuçlara imza atmaya başladı. Görme Engellilerde takım halinde Paralimpik Oyunları’nda kupa kazandık. Alihan Çıldan’ın yüzmede kazandığı şampiyonluklar mutluluğumuzun kat kat armasını sağladı. Gökhan Seven’in bilek güreşinde dünya şampiyonu olması, Erzurum’da engelli sporcuların da ne kadar başarılı olacağını kanıtladı. Bedensel, görme ve zihinsel engelli sporcuların kazandığı zaferler spor severlerin de onlara bakış açısını değiştirdi.  Devlet desteği engelli sporculara eğitim verecek olan antrenörlerin iştahını kabarttı. Artık Erzurum’da antrenörlerin engelli sporculara da ne kadar büyük ölçüde eğildiklerini görebiliyoruz. Okçuluk Antrenörü Hikmet Dumanoğlu, yıllarca  Doğan Hancı’yı omzunda merdiven basamaklarından okçuluk salonuna çıkarttı. Bir gün bile ‘öf!’ demedi. Doğan Hancı, Londara’da derece yaptı. Gençlik ve Spor Bakanlığı Hikmet hocayı da unutmadı. Onu da çam sakızı çoban armağanı ödüllendirdi.

Şimdi sırada  Muhsin  Murat Bingül ve Aliye Zeynep Bingül var. İnanıyorum ki; dünya çapında jimnastikte başarılı olacaklar. Bunun sinyalini Mersin’de verdiler. Antrenör İsmail Güler, yaz-kış, soğuk-sıcak demeden Erzurum’un iki özel jimnastikçisi Muhsin Murat Bingül ve Aliye Zeynep Bingül’ü bıkmadan usanmadan çalıştırdı. Onların gözündeki başarı ışığını görünce, “Ha gayret” diyip, iki özel jimnastikçisinin derece yapması için mesai harcadı. Bunun ilk semeresini Mersin’de sporcularını Türkiye şampiyonu yaparak gördü. Dileriz Güler’in mesaisi ve sporcularının da gayreti, dünya ve Avrupa derecesi kazandıracak, hem Erzurum’a hem de Türkiye’ye… Çünkü Mersin’de elde ettikleri zaferle Erzurum’un iki güzel çocuğuna milli takım yolu açıldı. Yüzde 90 milli takım kapısı Muhsin Murat ve Ali Zeynep’e açılmış durumda.

İki sporcuya önemli bir zaman ayıran Antrenör İsmail Güler’in de soy adı gibi Türkiye şampiyonasında yüzü güldü. İnşallah, iki sporcunun Avrupa’da elde edeceği zaferlerle de yüzü güler… Antrenör İsmail Güler ve öğrencilerini büyük zaferden dolayı kutluyoruz.

Burada bir kutlamada, Erzurumlu iki özel jimnastikçi Muhsin Murat Bingül ve Aliye Zeynep Bingül’ü yaklaşık 900 kilometre yol kat ederek, çocuklarını bir an olsun Mersin’de yalnız bırakmayan Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi Müdürü Ünal Bingül ve eşine… Bingül ailesinin çocuklarına verdiği destek takdire şayan. Tabi ki, her anne baba çocuklarına kol kanat açıp, sahip çıkar. Ancak Bingül ailesinin yaptığı fedakarlıkları bir çok aile yapamaz, bunu hepimiz biliyoruz.

Sonuçta Mersin’de Erzurum adına özel bir gül açmıştır. Muhsin Murat ve Aliye Zeynep’in başarı öyküsü,  engelli çocuklarını günümüz dünyasında halen daha evinde saklayan ve sosyalleşmelerini sağlayamayan aileler içinde iyi bir örnek olmuştur, diye düşünüyorum. Kalın sağlıcakla… 

BU YAZININ EKLENME TARİHİ 06-06-2014
  
Yazarın Diğer Yazıları