Nurullah Pala

İncedal’ın ordusu

13.11.2013 Nurullah Pala

Erzurum Büyükşehir Belediyespor, iki haftadır gurbetteydi. Futbolsuz geçen günler vardı. Fenerbahçe ile Galatasaray’ın tatsız tuzsuz derbisi de olmasaydı, ne yapardık bilmem… Evet, bu ‘Ne yapardık bilmem’ tezahüratına kıl oluyorum. Bu Erzurum tribünleri başka bir şey bilmez mi? Aslında çok şey biliyorlar. Hepsi okumuş çocuklar… Dadaşlar grubu gibi bir organizatör var tribünlerde… Zafer Lömenler’i, Tevhit Ergin’i ve daha niceleri… Hepsini yakından tanıyorum. Futbolun ta alt yapısından geliyorlar. Tribünlerin ise adeta tozunu yutmuşlar… Şadi Cıran’dan, Faik Tunç’tan ve Yusuf Tel’den feyiz almış insan bir çoğu. Evet dedim ya çok tezahürat biliyorlar. Mesela “Vallahi olacak, Billahi olacak. Erzurum bu sene şampiyon olacak” tezahüratını beğeniyorum. Kulağa da hoş geliyor. Ama şu “Ne yapardım” cümlesini hiç sevmedim, kaba bir ses ve kulaklarımı tırmalıyor. Ben şahsi düşüncemi söylüyorum tabi…

Evet!...Erzurum için futbolsuz geçen yaklaşık iki haftalık sürenin ardından Erzurum Büyükşehir Belediyespor, evine döndü. Benim en çok sevdiğim bir başlık tipi var. Bu başlığı da daha önce atmıştım Pusula Gazetesine… Ev gibisi yok… Erzurum Büyükşehir Belediyespor, Çarşamba günü olmasına rağmen evindeydi… Mesai gününde bin 500 dolayında taraftarının önünde kendi mabedinde Kazım Karabekir Stadı’nda futbol şov yaptı. Bu sezon ilk kez bu kadar rahat maç izledim. İnanıyorum ki, tribünlerdeki diğer Erzurumlular da aynen benim gibi rahattı maçta… Gerçi skor 2-1 olduğunda kısa bir süre panikledim. ‘Eyvah! Düzyurt maçı gibi mi olacak?’ Diye düşünmeye başlamıştım ki, Güner çıktı sahneye… Uzun süredir oynamıyordu. Futbolu özlemişti. Aç tavuğun darıya saldırdığı misali, meşin yuvarlağa öğle bir yapıştı ki, topla ceza sahasına girdiği anda yere indirildi. Takımına penaltı kazandırdı. Bu penaltı beni ve tüm tribünleri rahatlattı. Skor çünkü 3-1 olmuştu.  Erzurum’da artık as yedek ayrımı yok. Yavuz hoca tüm futbolcularını zinde tutuyor. Yine aylardır sakatlığı nedeniyle oynamayan Muhammet Fettahoğlu, orta sahada zıpkın gibiydi. Hakan Çakır da, sezon başında bulduğu formayı kaybetmesine rağmen, dünkü maçta, “Ben her zaman göreve hazırım” mesajı verdi. Abuzer Gaffar, Fatih Arat’ın aniden rahatsızlanarak 18’de yer almadığı bir maçta  görevini yaptı ve golünü attı. Son beş dakikada oyuna giren Erdinç Pekgöz, sağ çaprazda çok kritik bir pozisyonda topu uzaklaştırarak, rakip takımın direncini tamamen sonlandırdı. Uzatma bölümleri de dahil, artık rakibin gardı düşmüştü. Ekrem Sütçü için de özel bir paragraf açıyorum. Futbolunu her geçen gün daha da geliştiriyor. Ve dün de orta sahada takımının maestrosuydu.

Tüm bunları sıralarken, maçı tribünden canlı izleyen futbol severlerin dışında sizler diyebilirsiniz ki, ‘Orhangazispor kim ki, bu takım karşısında alınan 3-1’lik galibiyeti bu kadar abartıyorsunuz’. Evet!.. Oynadığımız ligin kategorisi belli. 3. Lig’deyiz. Ama bu ligde yaş sınırının olduğunu da kimse aklından çıkarmasın. Bursa, bir futbol kenti ve Bursaspor’da oynamayı arzulayan futbolcular, İnegöl, Bursa Nilüfer, Orhangazi, Kestelspor, Yeşil Bursa ve daha nice Bursa takımlarında kendilerini kanıtlamaya çalışıyor. Bunun için de Bursa takımları hep dişli takımlar oluyor. Erzurum’da da oyunun belirli bölümlerinde iyi mücadele ettiler. Aynen müsabakanın ilk bölümlerinde olduğu gibi…

Tecrübeli Teknik Adam Yavuz İncedal, yönetimin transfer ettiği isimlerden güzel bir ordu kurmuş. Takımda arkadaşlık ve yardımlaşma üst seviyede. Ligin kategorisi ne olursa olsun, hedef belli. Hedef Şampiyonluk. Yavuz Hoca ve ekibi yılmadan, usanmadan bu yolda yürümeye devam edecek. Ligin sonunda takımın yeri neresi olur bilemem. Ama yönetim, teknik heyet ve futbolcuların niyeti halis… 23 kişilik bu ordu, şampiyonluğu istiyor, bilesiniz… Artık Erzurumlulara da bir görev düşüyor. Tribünleri doldurmak, bu da geçmişteki günlere bakıldığında zor değil… 

BU YAZININ EKLENME TARİHİ 13-11-2013
  
Yazarın Diğer Yazıları