Nurullah Pala

Madenci çocuğu olmak

19.05.2014 Nurullah Pala

Yıl 2014, günlerden 13  Mayıs Salı, kara haber ulaştı Pusula haber merkezinde bizlere… Yer Manisa Soma, olay maden faciası ilk etapta can kaybı 5’ti… O onda tüylerimiz ürperdi, tansiyonumuz çıktı, damarlarımızda dolaşan kan bir anda beynimize sıçradı. Biz olayın üzüntüsünü yaşarken, içimizden de “Ne olur Allah’ım, ölü sayısı daha da artmasın” diye yalvarırken, bir yandan da şehrimizin tek profesyonel futbol takımının Kahramanmaraş’ta Hacettepe ile Play-Off maçı vardı. Bu maçı da kaybedince üzüntümüz bir  iken iki oldu.

Sonrasında saban uyanınca maden faciasında ölü sayısının arttığını gördük. Olaydan sağ kurtulanlara acil şifalar dilerken, maden şehitlerimize Fatihalar okuyorduk. Artık her şeyin tadı tuzu kaçmıştı. Bir şey yiyemiyor, içemiyor olduk. Böle bir trajedinin üzerinden altı gün geçti. 300 can kayıp… Türkiye’de sadece 300 eve değil, 75 milyonun yüreğine ateş közü düştü. Yüreklerimiz dağlandı. Ekranlarda yaşananlar, gazete sayfalarına düşen fotoğraflar, hepsi içimizin cız etmesine yetti de, arttı bile…

Evet!... yukarıda da dedim ya, istisnalar hariç, ülke olarak çok perişan olduk. Günlerdir, maden şehitlerine dua, yaralılarına acil şifalar dilemekten bir şey yapamıyoruz. Kara tozların içinde kara bahtlarına yenik düşen canlar, aklanıp, paklanıp beyaz kefenler içinde beyaz bir yolculuğa çıktılar. Kömür ocağı onların hayatını kararttı, ama ruhları bembeyaz bir şekilde Cennet bahçelerinin beyaz gülü olacak. Çünkü onların hepsi birer şehit…

Onlar ailelerinin ve çocuklarının ekmeğini taştan çıkarıyordu…Rızıkları azdı, ama gönülleri derya gibiydi, yürekleri de babayiğitti. Evet onlar birer babayiğitti. Mesela maden faciasından sağ kurtulan Murat Yalçın’ın kömürlü çizmelerinin sedyeyi kirleteceğini düşünerek, can havlinde bile ailesinden aldığı vatan ve devlet sevme kültürünü yansıtması, aslında bizlere büyük bir ders verirken, millet olarak bu ülkeyi daha çok sevmemizi öğretti, bizlere… Bir internet sitesinde kömür tozlarına bürünmüş bir çift yırtık çoraplı ayağı gördüğümde, döktüğüm gözyaşını anlatamam sizlere… “Yırtık çoraplı Kahramanlara veda” başlıklı haber derinden sarstı beni… Evet maden faciasında 300 mangal yürekli vatandaşımızı kaybettik. Bunun üzüntüsü ve yıkıntısı içerisindeyiz. Bu 300 insanın birer hikayesi olsa, 300 haber demektir. Ama onların bir tek hikayesi var, o da ekmek kavgası için gittikleri vardiyada, aileleri ve çocuklarını öksüz bırakmaları oldu.

Evet!... Bende bir madenci çocuğuyum. Babam yıllarca Sünkes’te, Elazığ’da ve Akdere’de kömür ocaklarında çalıştı. Özellikle babamın Akdere’de çalıştı dönemler aklıma çok iyi geliyor. Babam gece vardiyasına giderken, evde bir sessizlik ve korku başlardı. Annemin uykuları kaçardı. Bizlerde uyuyamazdık, geceler bitmek bilmezdi. Yazın kısa geceleri bize kışın uzun geceleri gibi gelirdi. Ablam ve kardeşlerimle sabah babamın yolunu gözlerdik. Hatta bir seferinde hiç unutmam, babamın gündüz vardiyası çalıştığı bir gün, kardeşimle birlikte babamın çalıştığı ocağa gittik, insanlar dışarıda kömür eliyordu. Babamı sorduk, “Ocakta” dediler. Kardeşimle ocaktan içeri giremedik, ama tünelin ağzından baktığımızda uçsuz bucaksız ve karanlık kanalı andırıyordu. Bize biz sadece tünelin uçunu görmüştük, ama içeride çalışanlar tünelin en sonunda kazma sallayıp, kömür çıkartıyordu.  Evet…! her çocuğun gözünde kendi babası dünyanın en güçlü kahramanıdır. Babamda bizim gözümüzde bir kahramandı. Ancak şunu belirtmek isterim ki, babamın da bir madenci olması nedeniyle aklım kestikten sonra maden ocağında çalışanlar ve elektrik direğinde tırmanan görevliler gerçek bir kahramanlar. Ben bu iki işi yapan insanlara ne kadar ücret ödense azdır, fikrini savunanlardanım. Çünkü yerin altına girmenin ne kadar zor olduğunu babamdan dolayı çık iyi biliyorum. Manisa Soma’da şehit olanlar ve sağ kurtulanlar hepsi birer gerçek kahraman onların borcunu ödeyemeyiz. Biz şehit olanlara hakkımızı yürekten helal ediyoruz, mekanları cennet olsun. Türkiyemizin başı sağ olsun. Madenci çocuğu olmak işte böyle bir şey... Ne demek istediğimi çok iyi andınız İnşallah… 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. 

BU YAZININ EKLENME TARİHİ 19-05-2014
  
Yazarın Diğer Yazıları