Nurullah Pala

A Milli Takıma dair

10.09.2018 Nurullah Pala

Milyonlarca futbol severin de henüz bir şey anlamadığı UEFA Uluslar Ligi başladı.

 

UEFA kurmayları hangi kriterlere göre A ve B  Ligi oluşturdu, bunun tartışmaları sürerken, yine belli ki; haçlı zihniyeti iş başındaymış.

 

Bakıyorum da, adeta fırsat budalalığı yapmışlar.

 

Örneğin Türkiye ve İtalya gibi ülkeler 2018  Dünya Kupası’na gidememiş ya: sırf bunun için Türkiye’yi B Liginde değerlendirme lüksünü bulmuşlar.

 

Almanya, Fransa,İngiltere, Hollanda, Polonya, Portekiç, İspanya gibi ülkeler ise A liginde…

 

Yani B Liginden direk çıkan takımlar direk 2020 Avrupa Şampiyonası’na gidemiyor.

 

Yani üsteki takımlarla da karşılaşılacak.

 

Vay babam vay…

 

Altta kalanın canı çıksın.

 

***

 

UEFA Uluslar Ligi’nin statüsü bir kenarda dursun da, biz Milli takıma dönelim.

 

Bir kere formada karar kılamadık.

 

Çorap değiştirir gibi forma stili ve modeli değiştiriyoruz, ha bire…

 

Ya!, bir bakın Arjantin formasını hiç değiştiriyor mu?

 

Brezilya o meşhur formasından vazgeçiyor mu?

 

İtalya gök mavisini terk ediyor mu?

 

Ya da Hırvatistan damalı forması olmadan bir turnuvaya katılıyor mu?

 

Hollanda ille de portakal renkli forma diyor, baş bir şey demiyor.

 

***

 

Eeee, biz niye bu kadar Ay-Yıldızlı formanın stili ile çok oynuyoruz ki;

 

Ya!, bizim yıllar önce göğsünde bir şerit olan ve o şeridin üzerinde Ay-Yıldız olan bir formamız vardı.

 

O formayı niçin giymiyoruz ki, maçlarda…

 

Yok Turkuaz, yok siyah kırmızı karşımı forma ya da düz beyaz veya kırmızı forma…

 

Formadaki kararsızlığımız kadro istikrarsızlığına da sirayet etmiş.

 

Belki de dünya üzerinde A Milli Futbol Takımı kadrosunda değişiklik yapan tek ülke Türkiye…

 

Aklımız dolandı, bu ne ya; her maç ayrı bir kadro…

 

Olur mu ya; bir ülkenin milli takımının bir iskeleti vardır. O iskelet kadroda en fazla iki üç değişiklik olur.

 

Biz de bakıyorum da, Mehmet Topal dışında tecrübeli bir futbolcu yok. Milli takımlar düzeyinde bahsediyorum.

 

***

 

Hep genç kadro ile mücadele etmek de kar etmiyor doğrusu…

 

Çünkü tecrübe eksikliği bazen sahada başımıza iş açabiliyor.

 

Rusya maçında hep birlikte gördük bu  eksikliği…

 

Yediğimiz goller evlere şenlikti.

 

***

 

Ya, biz ülke olarak mecbur muyuz Fenerbahçe forması giyiyorlar diye sağ bekte Şener’i, sol bekte Hasan Ali’yi oynatmaya…

 

Her halde efsunlanmış bu iki  oyuncu.

 

Rusya maçını izleyen tüm futbol severlere soruyorum, var mıydı kanat organizasyonlarında bu iki futbolcunun takıma katkısı…

 

Eeee, zaman Gökhan Gönül ve Caner Erkin’in alacaksın Milli takıma…

 

Onur Kıvrak’ı koyacaksın kaleye…

 

İşte gördük, o şans verdiğiniz gençlerin arasında bir Emre Belöoğlu, Arda Turan ya da bir Selçuk İnan yok…

 

En büyük sıkıntılarından biri stoper Ömer Toprak’ı çağırmıyorsun kadroya…

 

***

 

Eğer, gençlerde ısrar ediyorsan, Lucescu hocam, o gençlerde saydığımız tecrübeli futbolcular ayarında olmalı.

 

Biz daha önce mağlup olmasına rağmen, sahada savaşan milli takımımızı izlemiştik.

 

Oysa, Rusya karşısında izlediğimiz Milli takım sanki yenilmek için çıkmıştı saha…

 

Bakın Lucescu Hocam, sizin futbol bilgi birikiminize, tecrübenize saygı duyuyorum, ama lütfen Milli takımın genetiği ile de bu kadar çok oynamayın.

 

Kimyamızı bozdunuz be…

 

Trabzon gibi bir futbol kentinde, o insanların doksan dakika bile susmadan destek verdiği bir ortamda, A Milli takım futbolcularımız sahada uyur gezer gibiydi.

 

Bizi üzmeye kimsenin hakkı yok.

 

****

 

Şenol Güneşli A Milli takım Dünya Kupası’nda sahaya çıkarken, yenilgi aklımızın ucundan bile geçmezdi,  ısırırda o milli takım rakiplerini…

 

Brezilya’yı bile sallamıştık, elimizden zor kurtulmuştu iki maçta da

 

Mustafa Denizlili milli takımımızın Avrupa şampiyonasındaki mücadelesi Helen daha aklımızdadır.

 

Fatih Terim’in Avrupa’da ülkemize yarı final sevinci yaşattığı günlerdeki müthiş geri dönüşler halen daha hafızalarımızda tazeliğini koruyor.

 

Yazık etmeyin bu ülkenin futbol severlerine, mili takım tutkunlarına Lecuscu Hocam..

 

Sahada ruhunu ortaya koyan futbolcular istiyoruz.

 

Ununu elemiş eleğini asmış Lejyonerlerden de artık vazgeçin.

 

Hakan Çalhanoğlu benim için tam bir hayal kırıklığı, Yunus Mallı da öyle…

 

Gurbetçi getireceksek Avrupa’dan Yıldıray Baştürk ve Nuri Şehin gibi olmalı.

 

Türkiye için iyi kaleciler, iyi stoperler, iyi kanat oyuncuları, iyi orta sahalar ve iyi forvetler için komple seferberlik ilan edilmeli.

 

Bugün ki, İsveç maçında Milli takım ruhunu ve galibiyetini görmemiz dileği ile A Milli takıma başarılar…  

BU YAZININ EKLENME TARİHİ 10-09-2018
  
Yazarın Diğer Yazıları