Nurullah Pala

Fırtına ya Karaman’la ya da Kafkas’la eser

22.10.2017 Nurullah Pala
Trabzonspor, herkesin bildiği gibi Türk futbolunda Anadolu’nun öncüsüdür.
 
 
İstanbul’un şampiyonluk hegemonyasına son veren Anadolu ihtilalcisidir.
 
 
Fırtına 1970-1980’li yıllarda elde ettiği şampiyonluklar ve kazandığı zaferlerle Anadolu’nun ‘Korkusuz Karadeniz Kaplanı’ olmuştur.
 
 
Avrupa’da Liverpool’u, İnter’i ve daha nicelerini devirerek, Türk Milleti’nin gururu haline gelmiştir.
 
 
İşte bu başarı ve zaferlerden dolayı Edirne’den Kars’a, Hakkari’den Muğla’ya, Sinop’tan Hatay’a, Tokat’tan Şanlıurfa’ya, Kayseri’den Diyarbakır’a, Kısacası yurdun dört bir sathına yayılmıştır Bordo-mavi sempatisi…
 
 
*** 
 
 
Evet!...Futbolda Anadolu devrimcisi Trabzonspor, altı kez Türkiye Süper Lig şampiyonu olmuş bir kentin Türk Futbolu’ndaki haykırışıdır aslında Trabzonspor…
 
 
*** 
 
 
Yeşil sahaları rakiplerine dar eden ve özellikle de dünyanın en futbol terimi ile dünyanın en zor deplasmanlarından biridir Trabzonspor…
 
 
Barcelonalılar için Barcelona ne ifade ediyorsa, Napoliler için Napoli ne anlam taşıyorsa Trabzonlular için de Trabzonspor aynı şeyleri ifade etmektedir…
 
 
*** 
 
 
Trabzon demek Trabzonspor demektir…
 
 
Trabzonspor demek Trabzon’da her şey demektir.
 
 
Trabzonspor, Trabzonlu için ekmek, peynir, su kısaca yaşam biçimi demektir.
 
 
*** 
 
 
Vatan millet, din, namus hariç, canını istesen verir, Trabzonlu ama Trabzonspor sevgisinden ve bordo-mavili forma aşkından asla ödün vermez.
 
 
*** 
 
 
İşte o, Trabzonspor, son yıllarda yeşil sahalarda fırtına gibi esemiyor.
 
 
Hatta rakipler Trabzon deplasmanlarında fırtına gibi esiyor.
Son olarak Akhisar’dan 6 gol yedi Karadeniz temsilcisi…
 
 
Tabi ki, bu 6-1’lik hezimet Trabzonspor gibi büyük bir camiaya yakışmadı, ama büyüklüğünden de bir şey kaybettirmedi.
Trabzonspor’un Türkiye’nin dördüncü büyüğüdür, öyle de kalacak.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
 
 
*** 
 
 
İşte o, tarihi hezimet Ersun Yanal’ın sonu oldu Fırtına’da…
 
 
Özellikle Fenerbahçe’yi şampiyon yaptıktan sonra geldiği Trabzonspor’da Ersun Hoca’dan çok umutluydum.
Ama olmadı bu kez kan uyuşmazlığı oldu Ersun Yanal ile Trabzonspor arasında…
 
 
Sonuçta Yanal ile yollar ayrıldı.
 
 
*** 
 
 
Bence bu kez Trabzonspor’da teknik direktör krizi vardı ama esas kriz son dönemlerde Trabzonspor’un kötü yönetilmesi oldu.
 
 
Alınan onlarca futbolcu, Avrupa’dan ithal edilen transferler yüzünden Fırtına ekonomik anlamda uçuruma iteklendi.
Aslında Trabzonspor’da öncelikle maddi sorunlar aşılmalı.
Aksi halde Türkiye’nin dördüncü büyüyü bir meçhule doğru yol alacak.
 
 
Neyse; bu konulara el atacak olan Trabzon’u yönetenlerdir.
Şu anki konu teknik direktör konusu…
 
 
Fatih Terim ve Rıza Çalımbay ismi en ön planda…
 
 
Hatta Rıza Hoca’nın imza atmasının an meselesi olduğu aşikar.
Beşiktaş’ın ‘Efendi’ kaptanı, Teknik Direktörlük kariyerinde de sadece sahada işini yapmanın mücadelesini verdi. Rıza Hoca’nın bu konuda başarılı olduğuna da parmak basarım.
 
 
Trabzonspor’a işi olursa, ‘hayırlı olsun’ derim, yakışır Rıza Hoca’ya…
 
 
Ama ben Trabzonspor yönetiminin yerinde olsam ya Tolunay Kafkas’ı ya da Hikmet Karaman’ı takımın başına getiririm.
 
 
Zaten bildiğim kadarı ile Genç Milli Takımlar Sorumlusu Tolunay Kafkas’ın başka bir kulüpte teknik adamlık yapmasında bir sakınca yok.
 
 
Tolunay Hoca, formasını başarı ile terlettiği teknik adam olarak da başarılı olduğu kulüpte son ayrılışında bir takım problemler yaşadı. Ancak bu sadece o gün Trabzonspor’u yönetenler ile Tolunay Hoca’nın kendisini bağlar.
 
 
Tolunay Kafkas’ın Trabzonspor’u ne kadar çok sevdiğini ve değer verdiğini kendisini yakından tanıyanlar bilir.
 
 
Bence Trabzonspor yönetimi Tolunay Kafkas ismini bir düşünsün.
Trabzonspor’u canlandırarak ayağa kaldıracak olan bir diğer isim Hikmet Karaman’dır…
 
 
Türkiye’nin en iyi taktisyenlerinden biridir Sayın Karaman…
 
 
Ayrıca Hikmet Hoca işine aşıktır. Mesleğini şevkle yapar.
 
 
Evet! Geçtiğimiz sezon ligden düşerken ağzından birkaç cümle çıkmıştır. 
 
 
Hikmet Hoca, bu sözleri söylerken, küme düşmüş bir takımın hocası olmanın vermiş olduğu psikoloji ve çalıştırdığı takımın haklarını koruma anlamında ve görev yaptığı şehre olan sorumluluğundan ötürü o sözleri sarf etmiştir.
 
 
 
İnanın ki, Hikmet Karaman bugün Trabzonspor’u çalıştırsın, “En iyi Trabzonsporlu benim” diyenden, daha iyi Trabzonsporlu olur. Bundan kuşkum yok.
 
 
Biz sadece dilimiz döndüğü kadarı ile görüşlerimizi belirttik, karar mercii Trabzonspor Kulübü yönetimidir.
 
 
 
Muharrem Usta ve ekibinin alacağı karara şimdiden saygı duymak kaydı ile hoşça kalın. 
BU YAZININ EKLENME TARİHİ 22-10-2017
  
Yazarın Diğer Yazıları