Bilal Erdoğan'dan AB'ye: Gavur Avrupalılar

Anasayfa'ya Dön 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Tüm POLİTİKA Haberleri 05.11.2016 10:56:00
Erdoğan, ''Bir Hilafet bakiyesi üzerinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti...
Bilal Erdoğan'dan AB'ye: Gavur Avrupalılar

RADARHABER / ERZURUM 
 
Erzurum'da İmam Hatipliler buluştu, 'İstikamet Üzere' adlı konferansa katılan Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan, ''Bir Hilafet bakiyesi üzerinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti kendi inancına düşman bir nesil yetiştirdi'' dedi. Erdoğan ' HDP'lilerin tutuklanması ile ilgili Avrupa'dan gelen tepkilere, Barbaros Hayrettin Paşa'nın 'Gavur Avrupalılar' benzetmesi yaparak, ''  Müslümanlar açısından adeta bir referans noktasıdır gavurluk. Gavura karşı nasıl durduğun, nasıl referans aldığın bizim inancımız açısından önemlidir. Bugün haberleri okurken kafamı kurcalayan şey belki de bu kelimeydi'' dedi. Erzurum Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'İstikamet Üzere' konulu konferansa, Cumhurbaşkanı'nın oğlu Bilal Erdoğan'da davetli konuşmacı olarak katıldı. Konferansta Heredot cevdetin gösterisinin ardından ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu bir konulma yaptı. Halit Bekircioğlu, '' Ana çizgi bize diyor ki asla gavurun yanında yer almayacaksınız ve gücünüz yettiğince gavurun karşısında olacaksınız. İslam bellidir. Ana çizgi islamı yeniden yorumlamaya çalışmayın diyor bize. İstikamet üzere yürümek zorluklara göğüs germektir. İstikamet birçok şeylerden sınav olmaktır. Bu sınavda asla sapmamak önemlidir." dedi. 

'' EĞER İMAM HATİBE GİDERSEN SENİN BACAKLARINI KIRARIM''

Konferansın son konuşmacısı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, bir anekdotunu anlatarak başladı konuşmasına. Erdoğan, '' Benden öncekiler kendileri ile ilgili anekdotlar anlattı. Bende kendime ait bir anekdot anlatmadan başlamayayım istedim. Benim aklıma de beşinci sınıf öğretmenim geldi. Beşinci sınıfta o dönem Anadolu Liseleri sınavlarına hazırlanırken, o zaman işte sınıfın iki parlak çocuğu var tabiri caizimi bağışlayın. Öğretmenimiz bana '' sen hangi okula gideceksin'' dedi. Bende o zaman kararımı vermişim. ''Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne gideceğim'' dedim. Tabi puanı tutturabilirsek elbette. Ondan sonra arkadaşıma döndü '' Bilal belki babasından dolayı İmam Hatibe gidecek , eğer sen de imam hatibe gidersen senin bacaklarını kırarım'' dedi. Tabi ben öğretmenimi severim. Allah selamet versin. Çok dosdoğru, iyi bir insandı. 

''TÜRKİYE CMHURİYETİ, KENDİ İNANCINA DÜŞMAN BİR NESİL YETİŞTİRDİ...''

Burada bizim almamız gereken ders aslında şuydu. Bir hilafet bakiyesi üzerinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendi inancına düşman bir nesil yetiştirdi. Bu nasıl oldu, onun üzerinde düşünüp taşınmak lazım. İşte Tarihi doğru okumak lazım. Kendi tarihimizi kendi çocuklarımızdan sakladık malesef.  İnşallah şimdi tarihimizi öğrenmeye başladık.  Ve daha nice yakın tarihin sayfaları arasına nelerin sıkışıp kaldığını fark ediyoruz. 

'' BİZE BU ELBİSEYİ BAŞKALARI GİYDİRDİ''

Rahmetli  hocamın tabiri ile bize bir elbise giydrildi, bir tarafından bol geldi, bir tarafından patlak verdi ve bizi çok komik duruma düşürdü bu elbise. Çünkü bu elbise bizim elbisemiz değil. Bu elbiseyi bize başkaları zorla giydirdi. Biz bu elbisenin içinde ne rahat edebildik, ne huzura erebildik. İşte şimdi her geçen 10 yıl bu millet yenşden 'ben kendi özümle barışık olacağım, ben kendimle huzur içinde yaşamaya çalışacağım' azmi ile adım atmaya başladı. 15 Temmuz'da herhalde bu adımların adeta bir mihenk noktası oldu elhamdülillah '' dedi. 

 
''GAVUR AVRUPALILAR''

HDP'lilerin tutuklanması sonrası tepki açıklamaları yapan Avrupa ülkelerine Barbaros Hayrettin Paşa'nın 'Gavur Avrupalılar' söylemi ile cevap veren Bilal Erdoğan, şunları söyledi: '' Barbaros Hayrettin Paşa  hatıratında Avrupalılardan gavur diye bahsediyor. Bugün haberleri okuyoruz. Avrupalıların bugün olanlarla ilgili (HDP'li vekilerin tutuklanlamarı) tepkileri var.  Barbaros Hayrettin Paşa hatıratında Avrupalılardan hep gavur diye bahsederken, onların kendileri ile olan çarpıklıklarını, o zamanki işte kiliselerinin halkları nasıl kandırdıklarını, nasıl müslümanlara karşı kışkırtığını, nasıl yalanlar söylediğini, çok alaycı bir dille anlatır. Gavur kelimesi kötü bir kelime değildir içerik olarak. Bir tanımlama kelimesidir. Kafir kelimesinden türetildiği söylenir. Ancak müslümanlar açısından adeta bir referans noktasıdır gavurluk. Gavura karşı nasıl durduğun nasıl referans aldığın bizim inancımız açısından önemlidir. Bugün heberleri okurken kafamı kurcalayan şey belkide bu Gavur kelimesiydi. Çünkü hakikaten Birinci ve ikinci Dünya Savaşları'nı ele alırsak, sözüm ona barış, demokrasi, liberal değerler üzerine kurgulanmaya çalışıldı. 

''BU DÜZENİ KURANLAR NASIL BİZE BARIŞTAN BAHSEDİYORLAR''

Ancak geldiğimiz noktada ne barış var, ne demokrasi var, ne huzur var, ne de adaler var. Bu düzeni kuranlar nasıl gelip bize barıştan bahsediyor. Biryandan gidip dünyanın hertarafından  savaş başlatıyor. Nasıl bize adaletten bahsediyor kendisi dünya üzerinde en büyük adaletsizlikleri başlatıyor. Nasıl bize demokrasiden bahsediyor? Seçimlerin sonuçlarını beğenmediği zaman müdahale ediyor? Nasıl insan haklarından bahsediyor, yüzbinlerce insan gözünün önünde ölürken.  Gelelim bizim istikamet üzeri olma meselemize. Biraz daha bu hikayenin  nereden başladığına gidecek olursak, elbetteki inancımıza göre bu hikaye bu alemlerin yaradılışı ile başladı ve bizim inancımıza göre Alahu teala bizi ona kulluk edelim diye yarattı. Hangimiz daha iyi ameller işleyecek, hangimiz işlemeyecek bunu görmek için yarattı. Ve ondan sonra bize istikameti verdi. Dosdoğru olma istikameti.'' 

FETHULLAH GÜLEN'E SAHTE CENNET GÖNDERMESİ

Bilal Erdoğan, konuşmasında isim vermeden Fethullah Gülen ve ona inanmaya devam edenlere de göndermelerde bulundu. ERdoğan, '' İstikamet üzere olmak aslında dinamik bir hal, statik bir hal değil. Ne demek istiyorum. İstikamet üzere olmak, bize 'hedefe varın ve orda durun' anlamına gelmiyor. Devamlı hedefe doğru hareket halinde olmayı bize vaazediyor. Bazıları maalesef  etrafındaki insanlara Hassan Sabah'ta olduğu gibi sahte cennetler vaadetti. Onlara menzile ulaştıracağını vaadetti. Menzili vaadetti. Yani istikamet üzere olmayı değil, sonuçta durmayı vaadetti. Aslında kuranı anlayan bir müslümanın böyle bir vaade aldanmaması gerekir. Sorgu melekleri soracak. Ya sen bu insanlara nasıl ateş ettin.Namazlarını kılmanı bilmene rağmen niye aksattın. Veyahutta sen içki haram kılınmış olmasına rağmen neden içtin.  Çeşitli bahanelere sığınarak. Ve daha nice soruar. Ne diyecek cevap olarak. Diyecekki ' filanca bana dedi ki belli durumlarda bunları yap sen merak etme sonunda cennet var.'  Düşünebiliyormusun.'' dedi. Erdoğan'ın konuşması sırasında bir vatandaş, '' Allah derileri  götürenlerden, kurbanları götürenlerden de soracak' diye bağırdı. Bunun üzerine Bilal Erdoğan, 'Soracak. Ve bakın bu hepimiz için geçerli. Sorgu meleğine filanca bana böyle yap dedi ondan yaptım dediğin zaman o sorudan geçemeyeceğiz Allahu alem. 

'' İMAM HATİPLER BİZE YALANCI CENNET VAADLERİNE ALDANMAMAYI ÖĞRETTİ''

Çünkü Allah bize Kuran'da oku diyor, akledin diyor. Bu neden önemli? Bizim için neden önemlli? Şuanda imam hatipliler buluşmasında olmamız neden daha anlamlı hale geliyor. Çünkü; İmam hatipler kurulduğu günden buyana  gençlere, çocuklarımıza dinimizi doğru kaynaklardan bizzat kapağını açarak okumayı, öğrenmeyi  öğretti. Birilerinin boş lakırdılarına, yalancı cennet vaadlerine aldanmamayı öğretti. Onun için imam hatip nesli işte 65 yıldır elhamdülillah dimdik ayakta durdu. Bizler istikamet üzere olacaksak bu aynı zamanda bir inanç duruşu, bir inanç hareketi,  imanlı olma hali . Oda nedir .Aslında birilerine yalancı cennet vadedenler birilerine menzili vaadedenler kendilerinde malesef ilahlık zannına kapılanlardır. Akıllarınca bir altın nesi yetieştireceğini düşünenler kendilerini haşa Allahü tealanın yerine koymaya çalışanlar olmuştur'' dedi. Bilal Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: '' Eğitim alanında faaliyetler yürütüyoruz. Okullar, öğretmenler, STK'lar olark bir çok çalışmalar yapıyoruz. Biz şu düşünceye kapılırsak, yani öyle bir nesil yetiştirecez ki, dünyada şöyle yapacak böyle yapacak dersek kaybederiz. Biz öyle bir nesil yetiştirelim ki, istikamet üzere kalmak için gece gündüz çabalasın gayret etsin. Türkiye dünyanın çok büyük çalkantılar içerisinde olduğu bir dönemde kendi özüyle barışmaya, istikamet üzere yürümeye devam ediyor. Bugünden yarına çıkacağımızın garantisi yok. Bunun bilinci ile ahiretimiz için çalışacağız. Hakikaten Türkiye dünyanın çok büyük çalkantılar içerisinde olduğu bir dönemde kendi özüyled barışmaya istikemet üzere geri dönmeye devam ediyor. Ve 15 Temmuz bunun çok önemli bir dönüm noktasıydı. 

''BEŞİNCİ SINIF ÖĞRETMENİNDEN DAYAK YEMEKTEN, BACAKLARI KIRDIRMAKTAN BUGÜNLERE GELDİK ELHAMDÜLİLLAH''

Sakarya şiirinin 'yüz üstü çok süründün ayağı kalk' mesajını alanlar hakikaten çok güzel yollar açtılar, çok güzel adımlar attılar. İmam hatiplerin kurulmasından bugüne kadar işte yüzüstü çok süründün ayağı kalk mesajı duyulmuş anlaşılmış. Demek ki o günlerden bugünlere gelmeyi başardık. Beşinci sınıf öğretmeninden dayak yemekten, bacakları kırdırmaktan bugünlere geldik elhamdülillah. Çok nazik çok beyefendi bir başbakanı astığı zaman vesayetçiler, üzerimizde o planları planlayanlar hangi mihraklarsa kimse sokağa çıkmadı değil mi. O günlerden 15 Temmuz 2016'ya geldik. Demek ki umutlu olmak için çok malzememiz var. 15 Temmuzu planlamadık. 15 Temmuz kimsenin ummadığı, kimsenin beklemediği işte 6-7 saatlik bir hadise. Demek ki Allaha havale edeceğiz, istikamet üzere olacağız ondan sonra da Allah’ın nimetlerini seyredeceğiz. Eyvallah İmam hatip çatısı altında olmak, İmam hatipli olmak ta bunu gerektirir sanırım Erzurumlulara, Erzurum'a bugün için bu gece için tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Allah birlikteliğimizi bozmasın.  ''
Etiketler : ,
YORUMLAR Yorum Yazın
Yorum Yazın Kapat
 
 
İsim :
 
 
 
 
 

En Son Haberler